AİLE İÇİ İLETİŞİM VE ÇÖZÜM BECERİLERİ KONULU SEMİNERE YOĞUN İLGİ

Balıkesir İl Müftülüğü tarafından hazırlanan, 'Değerleriyle Güçlü Ailem' Projesi kapsamında gerçekleştirilen “Ailede Çözüm Becerileri” konulu program, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Prof. Fuat Sezgin Konferans Salonu'nda yoğun katılımla gerçekleşti.

Haber Giriş Tarihi: 28.11.2024 10:10
Haber Güncellenme Tarihi: 28.11.2024 10:10
https://www.bandirmayasam.com.tr

Programa Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar, Bandırma İlçe Müftüsü Dr. Abdulhamid Pehlivan, ilçe müftüleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Program, ilk olarak saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Ardından Bandırma İlçe Müftülüğü’ne bağlı Diyanet Genç Ofisi’nin tanıtım filmi izletildi. Programda Hıdır Mahallesi Camii İmam-Hatibi Saffet Arslan, Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirdi. Tilavetin ardından açılış konuşmasını yapmak üzere Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar kürsüye davet edildi. Yaşar, ailenin değerlerinin korunması ve güçlendirilmesinin önemine dikkat çeken bir konuşma yaptı. 

Prof. Dr. Hayati Hökelekli Ailede Çözüm Becerilerini Anlattı Programın ana konuşmacısı, Din Psikolojisi Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Hökelekli oldu. "Ailede Çözüm Becerileri" konulu konuşmasında Hökelekli, aile içi iletişim ve çözüm yolları üzerinde durdu. Ayrıca bireylerin ve toplumun huzurunu sağlamada aile yapısının rolünü vurguladı. Hökelekli’nin hayatından kesitler de aktarılan programda, onun akademik başarıları ve deneyimleri katılımcılarla paylaşıldı.

Bandırma İlçe Müftüsü Dr Abdulhamid Pehlivan "İnsan ilişkilerinin temelleri, hayatın ilk yıllarında atılır. Çocuk, önce sevgi, beslenme ve korunma gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığı bir ortamda, sosyal deneyimlerini yaşamaya başlar. Bu süreç, çocuğun güven duygusunu geliştirdiği ve gelecekte kendine ve dünyaya nasıl bakacağını belirleyecek temellerin atıldığı önemli bir dönemdir. Yaşamın ilk yılında edinilen deneyimlerin kalitesi, bireyin gelecekteki duygusal ve sosyal gelişimini büyük ölçüde etkiler. Çocuk, duygu ve düşüncelerini ifade edebilmesi için uygun bir zemin bulduğunda, özgüveni yüksek, girişken ve insan ilişkilerinde başarılı bir birey olarak yetişir. Ancak unutulmamalıdır ki çocuklar, donmamış hamur gibidir; üzerine ne düşerse iz bırakır. Bu nedenle çocuklar, söylediklerimizden çok bıraktığımız izleri takip ederler. Çocukları büyütürken, ebeveynler hem onların psikososyal gelişimlerine katkı sağlamalı hem de doğa ve sosyal çevreyle ilgili temel değerleri öğretmelidir. Sağlıklı aile içi iletişim, bu sürecin en önemli yapı taşıdır. Aile ortamındaki sağlıklı iletişim, hem çocukların gelişimine hem de ailenin işlevselliğine büyük katkılar sağlar. Çocuk gelişim uzmanı Haim G. Ginott'un şu sözleri bu konuda oldukça anlamlıdır: "Çocuğunuzu mükemmel yapmaya çalışmaktan vazgeçin; ancak onun yanında mükemmel bir rehber olmaya devam edin." Bu ifade, çocuklarla kurulan iletişimde ne kadar dikkatli ve anlayışlı olunması gerektiğini vurgulamaktadır. Bugün, Balıkesir İl Müdürlüğü ve Bandırma Kaymakamlığı iş birliğiyle hayata geçirilen “Güçlü Ailem” projesi kapsamında, "Ailede Çözüm Becerileri" konulu bu konferansta sizlerle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Kıymetli hocamızın bilgileri ve önerileriyle verimli bir program gerçekleştireceğimize inanıyorum. Hepiniz hoş geldiniz, programın hepimiz için faydalı ve bereketli olmasını diliyorum" dedi.

Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar "Geri dönüp ülkemize, milletimize baktığımda Rabbime her daim hamd ediyor, şükrediyorum. İyi ki sağlam bir aile yapımız var. Tarihe baktığımızda, millet olarak pek çok zorlu badireden geçtik. Ancak Allah’ın izni ve keremiyle, güçlü aile yapımız sayesinde bu badireleri başarıyla atlattık. Aile, toplumun temel yapı taşıdır. Bir binanın temeli ne kadar sağlam olursa, o bina da o kadar güçlü olur. Aynı şekilde, bir milletin aile yapısı ne kadar sağlam olursa, o milletin geleceği de o kadar parlak olur. Ancak üzülerek ifade etmek gerekir ki, son 30-35 yıl içinde aile yapımız ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Ailelerimizin uçurumun kenarına sürüklendiğini görüyoruz. Bu nedenle, devletimiz ve Diyanet İşleri Başkanlığımız, aileyi güçlendirmek adına pek çok çalışma ve program düzenlemektedir. Ailelerin önemini anlatmak, toplumun bu konuda farkındalığını artırmak için gayret gösteriyoruz. Geçtiğimiz ay, Diyanet İşleri Başkanlığı Aile ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi Bey, Balıkesir merkezde bir konferans verdi. Bugün de bu önemli vesileyle Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski öğretim üyesi kıymetli hocamızı burada ağırlıyoruz. Kendilerine teşrifleri için teşekkür ediyorum. İnşallah bu tür etkinlikleri artırarak, Edremit’te ve diğer bölgelerimizde de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Aile, insanlığın ilk gününden bu yana hayatın merkezinde olmuştur. İlk aile, cennette Hazreti Âdem ile Havva validemiz tarafından kurulmuştur. Aile yapımız ne kadar sağlam olursa, toplumumuz da o kadar güçlü olacaktır. Ancak bunun için emek vermemiz ve çaba göstermemiz gerekiyor. Çocuklarımızı eğitirken şunu unutmamalıyız: Onları gereğinden fazla terbiye etmeye çalışmayın, çünkü çocuklar söylediklerimizi değil, yaptıklarımızı taklit ederler. Bu nedenle, bizim hal ve davranışlarımız, onların gelişimi için en büyük rehber olacaktır. Sözlerimi tamamlarken, bu programın düzenlenmesinde emeği geçen hocalarımıza, il müftü yardımcımıza, Bandırma müftümüze ve diğer gönüllü kardeşlerimize gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca, bu anlamlı programa katılan siz değerli misafirlerimize de şükranlarımı sunuyorum. Allah bu çalışmaları hayırlara vesile kılsın. Hepinize saygılarımı sunarım" dedi. 

Din Psikolojisi Anabilim Dalı Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Hökelekli, "Günümüzde aile kurma ve çocuk sahibi olma oranlarının düşüşe geçtiğini üzülerek görmekteyiz. Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi, bir toplumun kendini yenileyebilmesi ve sürdürülebilirliği için doğurganlık oranının en az 2.1 olması gerekiyor. Ancak Türkiye'de bu oran maalesef 2'nin altına düşmüş durumda. Bu da toplumumuzun ilerleyen yıllarda batıda olduğu gibi yaşlanan bir topluma dönüşeceğini gösteriyor. Dolayısıyla aile meselesini daha sık gündeme getirmek, bu konuda bilgi ve bilinç kazandırmak son derece önemli. Bizler Müslümanlar ve sorumluluk bilinci taşıyan bireyler olarak, aileye dair görevlerimizi yerine getirmek zorundayız. Bu toplantı vesilesiyle sizlere naçizane düşüncelerimi ve bilgimi paylaşmak istiyorum. Aile kavramını doğru anlamak adına Kur'an-ı Kerim'e baktığımızda, Allah’ın insanları kadın ve erkek olarak yarattığını, bu iki farklı cinsin sevgi, merhamet ve huzur bağlarıyla bir araya geldiğini görüyoruz. Kur'an-ı Kerim, bu bağı "sevgi ve şefkat" temellerine oturtuyor. Aile, insanın ruh dünyasını şekillendiren, sevgi ve huzur ortamını sağlayan bir yapıdır. Ailenin psikolojik işlevleri, biyolojik ya da ekonomik işlevlerinden daha önemlidir. Çünkü insan kişiliğinin temel taşları, aile içinde atılır. Bugün kim olduğumuzu, inançlarımızı, değerlerimizi, hayata bakış açımızı ve sorunlarla başa çıkma yetilerimizi ailemizden öğreniyoruz. Bu nedenle aile, bireyin olduğu kadar toplumun da temel taşıdır. Aile olmadan toplumun varlığını sürdürmesi mümkün değildir. Ne yazık ki günümüzde tek kişilik aile kavramı giderek yaygınlaşıyor. Bu, toplumun çözülmeye başladığını gösteren önemli bir işarettir. Tıpkı bir bedenin hücreleri ölünce yaşamasının mümkün olmadığı gibi, aile kurumunun çözülmesi de toplumu ayakta tutamaz hale getirir. Aile, toplumun moral bağını kuran, köprü işlevi gören kutsal bir yapıdır. Bu nedenle hepimizin ailemizi ve toplumu korumak adına elimizden geleni yapması gerekiyor. Aile kurumunun önemini anlamak ve bu konuda bilinçlenmek için bir araya gelmiş olmamız çok kıymetli. Hepinize teşekkür ediyor ve saygılarımı sunuyorum. Bir ilişki sistemini sağlıklı bir şekilde sürdürebilmek için öncelikle iletişim kanallarını açık tutmak büyük önem taşır. Aile içi ya da insan ilişkilerinde yaşanan pek çok sorunun temelinde, iletişimsizlik ve öfke kontrolsüzlüğü yatmaktadır. Öfke, kontrol edilmesi gereken olumsuz bir duygudur. Gereğinden fazla olduğunda zarar verir, eksik ya da yanlış yönetildiğinde ise sorunlara yol açar. Bu nedenle, öfkenin nasıl kontrol edilmesi gerektiğini öğrenmek ve uygulamak oldukça önemlidir. Geleneğimizde, öfkeyi yönetmek konusunda çok değerli öğretiler bulunmaktadır. Özellikle Peygamber Efendimizin (S.A.V.) öfkeyi kontrol etmekle ilgili açıklamaları, bugünkü psikoloji bilgileriyle dahi kıyaslandığında oldukça derin ve etkili yöntemler sunmaktadır. Bu öğretiler, öfkeyle başa çıkmak için hem bireysel hem toplumsal düzeyde önemli ipuçları vermektedir. Ayrıca, unutulmaması gereken bir başka değerli yöntem de hakemlik ve istişaredir. Bazen insanlar, bireysel çabalarıyla çözemedikleri sorunlarla karşılaşabilir. İşte bu noktada, büyüklerimizin tecrübesine başvurmak, aklı başında, güvenilir kişilerin hakemliğinden faydalanmak önemli bir çözüm yoludur. Geleneğimizde bu tür istişareler ve hakemlik uygulamaları, pek çok sorunun çözümünde etkili olmuştur. İletişimi güçlendirmek, öfkeyi yönetmek ve gerektiğinde hakemlik ile istişareye başvurmak, hem bireysel huzuru hem de toplumsal uyumu sağlamada kritik bir rol oynamaktadır. Bu değerli prensipleri yaşatmak ve uygulamak, hepimizin sorumluluğudur. Hepinize teşekkür eder, sevgi ve saygılarımı sunarım" dedi.

Konuşmasının ardından Prof. Dr. Hayati Hökelekli’ye teşekkür edilerek, kendisine hediye takdim edildi. Katılımcılara teşekkür edilerek program sonlandırıldı.

Balıkesir İl Müftüsü Hasan Hayri Yaşar ve Bandırma İlçe Müftüsü Dr. AbdulhamidPehlivan’ın öncülüğünde düzenlenen etkinlik, öğrenciler ve vatandaşlar tarafından ilgiyle takip edildi.

Haber: Serhat Barış