Bandırma Türkiye’nin Önemli Deprem Kuşağında Yeralıyor

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi tarafından Bandırma Grand Asya Otelde Jeoloji ve Depremsellik konulu basın toplantısı düzenlendi.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bandirmayasam.com.tr

Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şubesi tarafından Bandırma Grand Asya Otelde Jeoloji ve Depremsellik konulu basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda konuşan şube başkanı Engin Er”Türkiye Dünya’da önemli deprem kuşağında, Bandırma’da Türkiye’nin önemli deprem kuşağındadır. 1999 depremi Türkiye için bir milattır” açıklamasında bulundu. Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er’in  detaylı olarak açıklama yaptığı basın toplantısına 2. Başkan Adnan Kamburoğlu, Bandırma Belediyesi Jeoloji Mühendisi Aysun Aykan, AK Parti Bandırma Belediye Meclis Üyesi İnşaat Mühendisi Orhan Özyurtlu, Aslı Koçbay, Zehra Taççı, Fethi Erdoğan, Mustafa Özden, Selim Eraslan, Yapı Denetimcisi Fatma Eraslan ile Ersel Çınar katıldı.

             Türkiye’nin ekonomik durumunu sarsacak kadar 17 Ağustos depreminin yaşadık

Güney Marmara Şube Başkanı Engin Er, açıklamalarında şunları söyledi. “Toplantımızın konusu, jeoloji ve deprem haftasında 17 Ağustosun da yıl dönümünde hatırlanan bir olay. Bilhassa Bandırma bazında değerlendirme yapacağız. Ne deprem haftası, ne de deprem ile ilgili bir gün. Bandırma’da yapılanları yerinde görmek hem meslektaşlarımızın yaptıklarını yerinde görmek hem de çalışmalarını yerinde denetlemek son olarak ta daha güvenli bir Bandırma oluşması amacıyla bizler Jeoloji Mühendisleri olarak Balıkesir, Yalova, Çanakkale ve Bursa’nın da içinde bulunduğu 4 ili kapsayan Güney Marmara Şube yönetim kurulu olarak sizlerle beraber olduk. Amacımız, Jeoloji ilminin gerektirdikleri bilimsel verileri, Bandırma özelinde de uygulamaktır. Türkiye genelinde sadece depremsellik anlamında 1900 yılından bu zamana kadar yaklaşık her yıl bin vatandaşımızı sadece depremlerde kaybediyoruz. Binlerce binamız hasar görüyor, Türkiye’nin ekonomik durumunu sarsacak kadar 17 Ağustos depremini yaşadık. 12 Kasım Düzce depremini yaşadık. 2011 Van depremini yaşadık. Binlerce canımızı kaybedecek bu olay üzerinde durmamız lazım. Daha güvenli bir şehir olmamız lazım.  Daha güvenli bir şehir olmamız lazım. Bugün dünyanın birçok ülkesinde 7 büyüklüğünün, 8 büyüklüğünün üzerinde deprem olduğu zaman bile hiç can kaybı olmayan Japonya gibi ülkeleri seyrediyoruz. Bilimimiz de, İlimimiz de böyle şeyleri oluşturmak için yeterlidir. Sorun, sadece bilinen bilimsel verilerin arazide tatbik edilmemesi ve uygulanmamasındandır. Bandırma özeline geldiğimiz zaman Bandırma, Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova Türkiye’nin en önemli deprem kuşaklarının üzerinde bulunmakta. Bandırma’nın kuzeyinde ve güneyinde kırmızıçizgiler, buralarda enerji boşalımı olacak, buraya yakın her yerleşim birimi dikkat etmelidir.

 

Masa başında beton standartlarına baktım, demir standartlarına baktım demekle olmaz

“Deprem olmadan önce yani insanlar binaların altında kalmadan, binalar yıkılmadan önce tedbir alınıp bununla ilgili verileri işlememiz, bilimsel çalışma yapmamız lazım ve bu bilimsel çalışmaları da mutlak suretle uygulamamız gerekiyor. Birinci aşaması 1/100000’lik planlama ve mikro bölgeleme. Mutlak suretle 1/100000’lik planda bunların geçmesini beklememiz lazım. Bandırma’nın şuanda yapması gereken şey 1/1000 ölçeklerin yapılması gerekiyor. Bir vatandaş ev aldığı zaman 3 şeyi kontrol eder. 1.ini belediye kontrol ediyor, 2.sini yapı denetim firmaları kontrol ediyor, 3.sünü mühendisler var onlar kontrol ediyor. Bunların üçünde de eksiklik var. Yapı denetim kanunun uygulamasında yapılan çalışmayı arazi de kontrol edilmiyor. Sadece rapor kontrol edilir hale geliyor.  İlk öncelikle belediyelerin 1/ 1000’lik ölçeklerin yapılması, iki yapı denetim kanunun revize edilmeli,  yeniden uygulanmalı ve günümüzün şartlarına uygun hale getirilmeli.  Ciddi anlamda yapıyı yerinde denetleyen bir kurum haline gelmeli. Masa başında beton standartlarına baktım, demir standartlarına baktım demekle olmaz. Eğer bina zemin uyumu sağlanmazsa sağlam bir bina yapamazsınız. Bozuk bir zeminde ne kadar bina yaparsanız yapın gelecek nesillere bırakacağınız bina olmaz.

 

Deprem trafik kazası gibi gelmez gelmez, geldiği zaman eyvah!. Bu zamanki teknolojimiz ve bilgimiz, depremi önceden haber almakla ilgili bir bilgiye yeterli değil.  Tahmin edebiliyorum bu konu üzerinde çalışmalar devam edecektir. Tıp ki bir hava durumu gibi tahmin edilebilir hale gelebilir diye düşünüyorum. İnşallah ileride bir gün depremler de önceden tahmin edilebilir hale gelecek ama bugün için deprem yarın olacakmış gibi hazırlık yapmak hepimizin borcudur. Ahmet Türkmen/Serhat Barış