CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Şahin, “ Avrupa Birliği (AB) sürecinde yeni ve pozitif bir gündeme ihtiyacımız var. Tam üyelik müzakereleri yeniden canlanmalı.” dedi.
CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, 9 Mayıs Avrupa Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Şahin, “ Avrupa Birliği (AB) sürecinde yeni ve pozitif bir gündeme ihtiyacımız var. Tam üyelik müzakereleri yeniden canlanmalı.” dedi.
Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerin günümüzde hiç olmadığı kadar kötü bir durumda olduğunu belirten Dr. Fikret ŞAHİN, ‘’Türkiye-AB ilişkilerinin merkezinin ciddi oranda kaydığı günümüzde, uyum ve entegrasyon sürecinin tamamen göz ardı edildiğini gözlemliyoruz. 2005 yılında Türkiye’nin AB’ye katılım müzakerelerine başlamasının ardından başta hukuk alanı olmak üzere; siyaset, ekonomi ve sosyal alanlarda kapsamlı bir reform süreci başlatılmıştır. Ancak bugün gelinen noktada, Türkiye iç ve dış politikasının iç içe geçmesi sebebiyle AB süreci fiilen durmuştur. AB süreci artık mevcut hükümetin yeri geldiğinde Türk kamuoyunun gözünü boyamak için kullandığı siyasi bir araç olmuştur. Oysa AB projesi, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşma yolundaki en önemli hedeflerinden birisi olarak devlet politikamız haline gelmiştir. Bu anlamda AB süreci, Cumhuriyetten sonra ülkemizin en önemli çağdaşlaşma hamlesi olarak nitelendirilmektedir. Uzun yıllardır AB – TR ilişkilerindeki yüksek beklentiler, son yıllarda büyük bir darbe almış olsa da artık yeni bir pozitif gündeme ihtiyaç vardır.‘’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin son yıllarda demokrasi, güçler ayrılığı, hukukun üstünlüğü ve insan hakları gibi evrensel değerlerden ayrılarak Kopenhag Kriterlerine uzak bir görüntü sergilediğinin altını çizen Şahin şöyle devam etti;
“ Mevcut hükümetin izlediği iç ve dış politika, hali hazırda AB üyeliğine ve değerlerine tezat oluşturmaktadır. Gündelik söylem ve kararlarla AB sürecini yönetmek mümkün değildir. Zira Türkiye’de ifade özgürlüğünün kısıtlandığı, hukuk ve adaletin askıya alındığı böylesine bir dönemde, önceliğimiz toplumumuzun yararına hak ve özgürlükler noktasında önemli adımlar atmak ve medeniyetler arasında bir barış köprüsü olma rolünü üstlenmektir. İçinde bulunduğumuz mevcut durum sürdürülebilir değildir. Türkiye bir an önce demokratikleşme yolunda adımlar atmalı, AB değerlerine yeniden dönüş sağlamalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, AB’ye tam üyeliği stratejik bir hedef olarak görmeye devam ediyoruz. Bu vesileyle, AB’nin temelini oluşturan 9 Mayıs 1950 tarihli Schuman Deklarasyonunun yıl dönümünde AB sürecine katkıda bulunan tüm vatandaşlarımızın ve Avrupa vatandaşlarının Avrupa Günü’nü tebrik ediyorum.” /Haber Merkezi