“Devlet Ve Millet Olarak Çocuklarımıza Sahip Çıkabilmeliyiz”

Bandırma Eğitim İş Başkanı Kadir Taylan Yeni öğretim yılı dolayısıyla yazılı bir basın  açıklaması yayımladı.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bandirmayasam.com.tr

Bandırma Eğitim İş Başkanı Kadir Taylan Yeni öğretim yılı dolayısıyla yazılı bir basın  açıklaması yayımladı.

Taylan açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “İlçemizde geçen sene eğitim öğretim yılı taşınan, birleştirilen ve kapatılan okulların sıkıntıları ile başlamıştı. Bugün bu sıkıntıların devam ettiğini görüyoruz. Öğrencilerin ulaşımı hala büyük bir sorun. Liseler Vadisi’ne iki özel okul daha açıldı yani trafik çilesi artarak devam ediyor. Bilindiği üzere aynı bölgede pek çok okul ve kurum var ve buraya ulaşım tek şeritli bir yoldan sağlanıyor. Kavşak çalışmalarında önceliğin Havva Üssü’ne verilmesi ise durumun öneminin anlaşılmadığını gösteriyor. Zaten ağır akan trafiğin acil bir durumda içinden çıkılmaz bir hal alacağı ortadır. Devlet Hastanesinin de orada olduğunu düşürsek ulaşımın önemini daha rahat kavrarız.

İlçemizde bu öğretim yılına yetiştirilmek üzere devam eden okul inşaatlarının olduğunu biliyoruz. Öğrendiğimize göre bunların yapımı ödeneksizlikten durdu. Balıkesir genelinde de durum farklı değil. Söylenen ise İkinci dönem başına bunların yetiştirileceği. Yeni yapılan okullarda ne gibi eksikliklerle karşılaşıldığını geçen sene gördük. İlçenin en büyük okulunda çocuklarımız kış ortasında dondu, okulu su bastı. Yeni yapılan tüm binalar, yağmurda su alıyor. Verilen ihalelerin denetiminin tam yapılmadığı ortada. Yine öğrencilerimiz kış ortasında mağdur edilmesin. Yeni binalarına taşınmayı bekleyen ilkokullarımız da var. Okullarımız, yeni binalara denetimlerinin tamamlanmasının ve kontrollerinin yapılmasının ardından taşınsın.

Liseye geçişte yaşanan kafa karışıklıklarının birçoğunun aşılmış olmasına rağmen sınav sistemi yine öğrenci ve velileri mağdur etti. Liselerimizde yine kalabalık sınıflarda derse gireceğiz. LGS, yine pek çok öğrenciyi istemedikleri okullara mecbur etti. Öğrenciler yoğun bir şekilde nakil başvurusunda bulunuyor, sene boyunca da nakil trafiği devam edecek gibi görünüyor. Birçok aile istemedikleri halde çocuklarını meslek ve imam hatip liselerine, özel liselere göndermek zorunda kaldı. Bu durum ise özelleştirme ve imam hatipleştirme projesinin bir adımı gibi duruyor.

Üniversite ve liselere giriş sınavlarında, Pisa gibi uluslararası sınavlarda öğrencilerimizin durumu ortadadır. Sorunları aşmak için pek çok şey söyleniyor ama çözüm ortadadır. Tüm paydaşların görüşü alınarak bilimsel düşünmeye ve üretmeye dayalı bir sistem kaçınılmazdır. Sınava dayalı ve sürekli değişen bir sistemin fayda getirmediği ortada. Kamusal, bilimsel, laik ve parasız eğitimden bütün öğrencilerimiz yararlanabilmesi sağlanmalıdır.

Bilindiği üzere pek çok köy okulu kapatıldı, öğrencilerimiz taşımalı eğitime mecbur bırakıldı. Öğrencilerimiz eğitimlerine devam edebilmek için cemaat ve vakıf yurtlarına gitmek zorunda kalacaklar. Özellikle kız öğrencilerimiz taşımalı eğitimde mağduriyet yaşıyor. Aladağ’daki gibi yeni felaketlerin yaşanmasını istemeyiz. Devlet ve millet olarak çocuklarımıza sahip çıkabilmeliyiz.

Kriz bahanesiyle kamuda yapılan kesintiler eğitimi olumsuz etkiliyor. Ödeneksizlikten okul inşaatlarının durduğunu söylemiştim. Bu öğretim yılı da derslik sıkıntısı ile başladı. Bandırma’da hala ikili eğitim veren okullarımız var. Ülke genelinde ise daha büyük bir derslik sıkıntısı yaşanıyor.

Toplu görüşmelerde memurlara verilen düşük zamlar diğer memurları olduğu gibi öğretmenleri de mutsuz etti. Enflasyon rakamının oldukça gerisinde kalan bu zamların geçimi zorlaştıracağı kesin. Uzun zamandır buçuklu zamlar alan memurların kaybı büyük. Bunun kısa zamanda telafi edilmesi gerekiyor. İşçi ve memur sendikalarının taleplerini daha iyi duyurabilmek için eylem hazırlığı içinde olduğunu da buradan söylemek isterim.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, imam hatiplerin vicdan ile liyakatin, bilim ve teknolojiyle birleştiği yerler olduğunu söyledi. Bu, yaşanan “nitelikli okul, niteliksiz okul” tartışması gibi okulları ayrıştırmaktır. Tüm okullar devletin kurumudur. Bakanın bahsettiği özellikler tüm devlet kurumlarında olmalıdır. İmam hatiplerin kayrılması doğru değildir. Ayrıca bakanın söylediği gibi imam hatip kontenjanları dolu değildir, her sene olduğu gibi bu sene de öğrencilerimiz çoğunlukla başka okulları tercih ettiler.

İlçemizde okul müdür ve müdür yardımcıları atamalarında kişisel ilişki ve çekişmelerin konuşuluyor olması üzücüdür. İşini iyi yapan idarecilerin asılsız şikâyet ve soruşturmalarla görevinden uzaklaştırılmaya çalışılması etik değildir. İdareci atamaları liyakat esasına uygun yapılmalıdır. Aksi halde bundan en büyük zararı kurumlarımız görecektir.

Eğitim-İş olarak, parasız, bilimsel, demokratik, laik, ulusal ve karma eğitim mücadelemize, Atatürk’ü ve devrimlerini anlatmaya, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalmış tüm eğitim emekçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz. Tüm eğitim çalışanlarına ve öğrencilerimize yeni eğitim öğretim yılında başarılar diliyorum.”/Haber Merkezi