“DOKTORLARIN ÇIĞLIĞINI ACİLEN DUYUN!”

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Balıkesir İl Başkanı ve Genel Sağlık-İş Sendikası Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Gündoğdu, yaptığı açıklamada Hekimlerin hiçbir dönem, bu yoğunlukta yurt dışına kaçmadığını ve aynı zamanda kamudan da istifa etmediğine dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bandirmayasam.com.tr

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Balıkesir İl Başkanı ve Genel Sağlık-İş Sendikası Balıkesir İl Temsilcisi Hüseyin Gündoğdu, yaptığı açıklamada Hekimlerin hiçbir dönem, bu yoğunlukta yurt dışına kaçmadığını ve aynı zamanda kamudan da istifa etmediğine dikkat çekti.

TBMM’de bu istifa ve yurtdışına kaçışların araştırılması için verilen önergenin ret edildiğini anımsatan Gündoğdu, “Bir araştırmada, bir hekimin devlete maliyetinin 300 bin Euro olduğu belirlenmiştir. Ekonomisi zorda olan ülkemin yetiştirdiği hekimlerimizin yurtdışına gidişleri kabul edilemez. İşin en acı boyutu, 3-5 yıl sonra vatandaşımıza bakacak hekim bulamayacağız. Sağlık politikalarının yanlış uygulama sonucu, oluşan bu tabloyu hem millet hem de başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları hak etmemektedirler.

Neden bu tablo oluştu; ne zaman ki; hekimler özlük haklarımız iyileştirilsin dediklerinde, hep bir ağızdan bu hekimler çok paracıdırlar, para istemekten başka bir şey bilmiyorlar, yaygarası başlar. Önce kendimden örnek vereyim. 2010 yılında Aile Hekimliğine geçtiğimde 3 bin 500 dolara tekabül eden maaşım, bugün bin dolar civarındadır. Bir hekim kökenli milletvekilin açıklamasında; 2012 yılında 4 bin Euro’ya yakın maaş alan hekimin bugünkü maaşı 500-600 Euro’ya gerilemiş açıklamasını yapmıştır. Bir asistanın maaşı 5 bin 500 lira olduğunu biliyor muydunuz?

Ey yetkililer bu kadar maddi kayıp yaşayan bu hekimlere, halen paragözdür diyebiliyor musunuz? Her geçen gün sağlıkta artan şiddet ve mobbing diğer bir önemli nedendir. Daha iki gün önce Ankara Eğitim Ve Araştırma Hastanesinde ölümüne darp edilen Nöroloji Uzmanı Ebru Ergin Bakar kardeşimize bu durumu yaşatanları nefretle kınıyorum. Kendisine de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz.

Yıllardır sağlıkla ilgili sendikalar ve örgütler sağlıkta şiddete karşı caydırıcı ve önleyici ciddi yasaların uygulamaya konulmasının istediler ancak dün olduğu gibi TBMM’de hep ret edilmiştir. Gelinen noktada şiddet her gün artarak devam etmektedir.

Sağlıkta iş yükü, bilinçli olarak geçen her gün artırılmıştır. Hele son iki yılda Covid-19 Salgını döneminde ise tuzu-biberi oldu. Tüm bunlara rağmen başta hekimler olmak üzere tüm sağlık çalışanları canla başla her zaman olduğu gibi çalışmışlardır.

Sonuç, yine de yaranamıyorlar. Daha ne yapsınlar! Aile Hekimliğinin yaşadığı maddi ve manevi sorunlar (cari giderleri oldukça artmış, sözleşme yönetmelikleri ceza yönetmeliğine dönmüş, kışkırtılmış bir sağlık politikası sonucu hem şiddet hem de mobbing gibi) çığ gibi büyümüştür. Sonuç olarak, yetkililerin acilen sağlıkta yaşanan ve dile getirdiğimiz bu birkaç kalemde açıkladığımız sorunlarımızın acilen çözüme kavuşturmaları gerekmektedir. Aksi durumda 3-5 yıl sonra vatandaşımızın sağlık sorunlarını tedavi edecek hekim bulamayacaklar. Yetkililer şimdiden sesimizi duysunlar 14-15-16 Mart tarihlerinde sorunlarımız çözümlenmemişse iş bırakma eylemimiz olacak” dedi. /Haber Merkezi