Bandırmalı emekliler, maaşlarına yapılan zammı yetersiz bulduklarını belirterek tepkilerini dile getirdi.
En düşük emekli maaşının 12 bin 500 TL olarak açıklanmasının ardından Bandırma’da yaşayan emekliler gelen zamdan memnun olmadıklarını ifade ederken verilen zammın ekonomik kriz karşısında devede kulak kaldığını söylediler.
Kentimizde yaşayan emekliler, TÜİK'in enflasyon rakamlarını açıklamasıyla maaşlarına yapılacak yüzde 24.73'lük zamma tepki gösterdi.
Ak Parti TBMM Grup Başkanı Abdullah Güler, en düşük emekli maaşının 12 bin 500 TL olduğunu açıkladı. Verilen zam karşısında bizde, Bandırma sokaklarında emeklilere mikrofon uzattık.
Emekli Saffet Durmuş, "Kiralar aldı başını gitti, geçinmek oldukça güç olmaya başladı. Bandırma'da en düşük kira 10 bin TL olsa, bize de 12 bin 500 TL verilse biz o kalan parayla ne yapacağız? Daha doğalgaz, elektrik, su faturalarını söylemiyorum bile. Emekli maaşı en az asgari ücret kadar olmalı ki nefes alalım. Öncelikle fırsatçılık yapanlara müdahale etmeliler çünkü zam haberini duyunca her kaleme zam geliyor ve cebimize girmeden bu para uçuyor. Öğle yemeğinde en ucuz olan simitle çay içtim” emeklinin hali sıkıntılı dedi.
Ali Nalbantoğlu, "Son verilen 2 bin 500 TL'yi hiç vermeseler daha iyiydi. Emekli maaşına gelen zam, market zincirlerine ve fırsatçılara gün doğuyor. Cebimize girmeden para, bunlar ürünlere zam yapıyor. Kıbrıs'ta en düşük emekli maaşı 34 bin TL"
Nuriye Eren, "Emeklilere büyük darbe vuruldu. Eşim 42 sene görev yaptı. Gözü yaşlı vefat etti, emekli maaşı yok denecek kadar az. Emekliler olarak geçinemiyoruz. Bir ev kirası 20 bin lira olmuş. Ev sahibi bana her gün eziyet ediyor. Emekli olarak bitik durumdayız. Kendi canıma kıymak bile istedim ama çocuğum var. Bu şekilde nasıl hayatımızı idame ettirelim?"
Geçtiğimiz yıl emekli olan Mesut İzgi ise emekli maaşından önce fırsatçılık kollayan marketlere el atılması gerektiğini vurguladı. İzgi, "Geçen yıl Kasım ayında emekli oldum. Yeni çektim maaşı, yarısını çektim. 11 bin 800 TL falan yatmış. Zamlardan önce 10 bin TL alıyordum. Bize bu para yetiyor mu? Tabii ki yetmiyor. Öncelikle yetmesi için süpermarketlerin zamlarının durdurulması lazım. Ne olursa olsun. Ben yıllardır şunu savunuyorum: Devlet veriyor. Bizim cebimize girmeden marketler alıyor. Fırsatçılık haddinden fazla. Yani sanki bizim emekli parasına gözlerini dikmişler gibi, bizim cebimize girmeden, cepten geri alınıyor. Kısacası diyeceğimiz bu zamları zaten otomatik olarak yapıyorlar. İki yıldan beri her şey mazota bağlıydı, dolara bağlıydı. Bakıyoruz, dolarda falan da o kadar artış olmuyor. Mazotta da o kadar artış olmuyor. Bir gün gidiyoruz markete, şeker alıyoruz, atıyorum 20 TL ise bir hafta sonra 30 TL oluyor. Bir hafta sonra bir bakıyoruz 40 TL olduğunu görüyoruz. Sabah saat 7:00’de işe gidiyorum, sabahları markete gidiyorum, markette fiyat etiketleri, listeleri değişiyor. Niye değişiyor? Neye zam geldi? Mazot olduğu gibi duruyor. Önceden dolar diyordunuz, dolar da duruyor. Benim anlamadığım durum, durduk yere zam geliyor. Marketleri kapatmadığınız sürece bu zamlar devam eder. Marketlerin birkaç gün kapanması lazım. Bu uygulamayı Ankara’da uyguladılar ve başarılı da oldular. Bir gün hangi market olursa olsun kapatacaksın. Ondan sonra bak, aynısına devam ediyor mu? 10 gün Türkiye genelinde kapatacaksın. Benim görüşüm bu. Yapsınlar bakalım zam, yapabiliyorlar mı? Burada o kadar emekli var, emeklilerin hepsi bu zamdan şikayetçi. Ben de gidiyorum mesela. Önceleri gitmiyordum, şimdi emekli oldum, gidiyorum. Bugün aldığımı haftaya alamıyorum. Cebimize girmeden para uçuyor, zamlar yetersiz. Bakıyorum zam gelmiş, niçin zam gelmiş? Onu anlamıyorum."
İzgi ayrıca, "Fransa’da emeklilik yaşı 67, Almanya’da da aynı şekilde. Bulamazsın 42-43 yaşında emekli olan birini. 42 yaşında adam emekli oluyor, atıyorum 80 yıl yaşıyor. Adam 40 yıl devletten geçiniyor. Ondan sonra böyle bağırıyor. Bu sistem kalkmadığı sürece, emeklilik yaşını çıkartmadıkları sürece. Keşke beni emekli etmeselerdi. Şu anda 53 yaşındayım, keşke emekli olmasaydım. Bu şekilde mümkün değil çözülmez. Emeklilik sorunu çözülmez. Arkadan tekrar EYT’liler gelecek. 'Bu bizim verilmiş hakkımız' diyecekler. 'Öncekileri emekli ettiniz, biz de emekli oluyoruz' diyecekler. 20 milyon emekli olacak. Hangi ülkenin bütçesi kaldırır? Gerçekçi olmak lazım. Hangi ülkenin bütçesi kaldırır? Zaten bizim bütçemiz belli. Geçtiğimiz yıllar 11 tane il yerle bir olmuş. Şimdi onu hiç kimse düşünmüyor. 11 tane il baştan gitmiş. Almanya’da bir tane sel oldu, Almanya altından kalkamadı. Bizim 11 tane ilimiz gitti. Gerçekçi olalım. Pandemiden çıktık, sağımızda savaş var, solumuzda savaş var. Her tarafımız savaş. 'Bak Erdoğan yapıyor.' Ben emekli oldum, bastıra bastıra emekli ettiler bizi. Niye? Seçim yüzünden. Kim istedi bunu? Herkes istedi. Muhalefet de istedi, öbürü de istedi. Erdoğan dedi ki; 'Ben bunları emekli etmezsem kaybederim.' Şu anda kaybetti, bizi emekli etti, kaybetti. 18 milyonu emekli yapınca kaybetti. Kim ne derse desin. Benim diyeceğim bu kadar. Erken seçim istiyoruz. Ya erken seçim istiyoruz da, ben çoğu ülkeyi gezdim, Dubai, Romanya, Rusya... Hangi ülkede 18 milyon emekli var? Daha hala arkadan geliyor. Ben de EYT’den emekli oldum. Ama çok yanlış. Bu abinin hakkını yiyorum, emekli olan abinin hakkını resmen yiyorum. 43-44 yaşında hiçbir ülkede, Avrupa ülkesine gidin, bulamazsınız" şeklinde konuştu.
Haber: Serhat Barış