CHP Bandırma İlçe Örgütü Kadın Kolları, kadın cinayetlerine dikkat çekerek, “biz açıkça ve cesurca haykırıyoruz! Siyaset bu anlamda sorumludur,” ifadesinde bulundular.
Geçtiğimiz günlerde Muğla’da meydana gelen vahşi cinayetin ardından CHP Bandırma İlçe Örgütü, bir kez daha basın açıklaması gerçekleştirerek kadın cinayetlerini lanetledi. Gerçekleştirilen basın açıklaması Kadın Kollar Başkanı Simge Gürkan Çavuşoğlu tarafından paylaşıldı. Çavuşoğlu, açıklamasında İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmek istenmesini gündeme getirerek, “Dönüp kadınların ellerinde olan haklarını da alıp, kadını tam anlamıyla savunmasız ve şiddete açık hale getirmeye çalışılıyor,” ifadesinde bulundu.
Çavuşuğlu, basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi, “Bir kadının daha vahşice katledilmesini, bunu kendinde hak gören sapkın zihniyeti, erkeği kadının 'sahibi' gören yaşam kültürünü kabul etmiyoruz!
Hiçbir hayat yakılıp, varile konulup ve üstüne beton dökülmesini hak etmezken; bu canilik karşısında hala kadını 'amaların' arkasına sığınarak suçlayan; caniye cani, katile katil diyemeyen kirli anlayışla uzlaşmıyoruz!
Kadını ev içi şiddetten, sokaktaki şiddetten, iş yerindeki şiddetten ve yine buralardaki tacizden, tecavüzden, mobbingden koruyan İstanbul Sözleşmesi'ni ağzına sakız edip 'bu sözleşmeden çekilelim' diyen ve şiddeti için fırsat kollayan anlayışı kabul etmiyoruz.
Bu ülkede sadece bu ay 27 kadın öldürüldü. Biz yirmi yedi kadının fotoğrafına acıyla ve hasretle bakarken, bazı kesimler için ne yazık ki İstanbul Sözleşmesi iptali talep ediliyor. Yirmi yedi canımızın katillerine katil diyemeyen bu zihniyet bir şekilde dönüp kadınların ellerinde olan haklarını da alıp, kadını tam anlamıyla savunmasız ve şiddete açık hale getirmeye çalışıyor.
Biz açıkça ve cesurca haykırıyoruz! Siyaset bu anlamda sorumludur, çünkü toplumda hala katili savunan, öldürüleni yargılayan bir zihniyet var olduğu için kadın cinayetleri politiktir.
Ülke açıkça öldürülen kadınlar mezarlığına dönmüşken, İstanbul Sözleşmesi kaldırılmalı diyen bürokratlar, siyasiler var ise kadın cinayetleri politiktir.
Aflarla, yasal düzenlemelerle kadını tecavüzcüsüyle evlendirmek, tacizci ve tecavüzcüyü salıvermek gündemimize gelmişse ve yaşanmışsa kadın cinayetleri politiktir.
Siyasetin ciddi adımlar atması gerekmektedir. Bırakın İstanbul Sözleşmesi'nin iptalini, tam anlamıyla uygulanması için ivedilikle harekete geçilmesi gerekmektedir. Kadına karşı şiddetin, cinayetin cezai sistemlerinin hukuksal düzenlenmesi kadar önemli olarak; bu şiddetin ve cinayetlerin kökleri araştırılarak sosyolojik olarak bir bireyi bu aşamaya getiren her ne varsa ortadan kaldırılmalıdır! Bir çocuğu yıllar sonra büyüdüğünde bir katile dönüştüren tüm süreçler irdelenmeli, bu anlamda ciddi reformlar yapılmalıdır!
Son olarak biz kadınlar; kanunların tam anlamıyla uygulanmamasını, iyi hal ve ceza indirimlerini, bu katillerin ellerini kollarını sallayarak dolaşmalarını kabul etmeyeceğiz!
Kadınların yaşam haklarını elinden almaya çalışanlara karşı mücadelemize devam edeceğiz!
Katilleri savunan, kadının haklarını yok sayan, ellerinden almaya çalışan zihniyetle uzlaşmayacağız!
Ülkemizin öldürülen kadınlar mezarlığına dönüşmesini kabul etmeyeceğiz!
Tüm bu olanlara karşı 'Sus, sesini çıkarma!' diyenlere itaat etmeyeceğiz!” /Haber Merkezi