KADIN CİNAYETLERİ ARTIK SON BULSUN

Çavuşoğlu, "Ülkemiz bir kadın mezarlığına döndü. Katiller yakalanıp serbest bırakılıyor."

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bandirmayasam.com.tr

Çavuşoğlu, "Ülkemiz bir kadın mezarlığına döndü. Katiller yakalanıp serbest bırakılıyor."

Bandırma CHP Kadın Kolları Başkanı Simge Gürkan Çavuşoğlu, son günlerde ülke gündemini sarsan kadın cinayetleri ile ilgili basın açıklamasında bulundu. Çavuşoğlu" yeter artık kadın cinayetleri son bulsun" dedi.

CHP Bandırma ilçe başkanlığında kadın kolları üyelerinin hazır bulunduğu basın açıklamasında Simge Gürkan Çavuşoğlu şunları söyledi. “Aleyna Çakır davasının baş şüphelisi olarak bilinen Ümitcan Uygun adlı katil zanlısı, bildiğiniz üzere geçtiğimiz günlerde Esra Hankulu cinayeti ile ilgili tutuklandı. Aleyna Çakır’ı uyguladığı şiddetle bayıltan, bunu da canlı yayınlayan şahsın, sadece bu suçu bile tutuklanmasına yetecekken, bir de bir Kadın Cinayetinin baş şüphelisi olması dahi onu tutuklatamamıştı. Ardından ne bir genç kadına yaptığı işkence ne de işlediği cinayetten değil, madde kullanımından kısa süre ceza evine yollanmış; çok kısa sürede de tahliye edilmişti!17 Temmuz’da gerçekleşen bu tahliyeye “Katili serbest bırakıyorsunuz” dediğimizde bize Ümitcan’ın ve ailesinin yakın olduğu odaklar demediklerini bırakmamışlardı. Tahliyenin ardından 3 hafta sonra başka bir kadının aynı katil tarafından öldürülmesi o günkü sözlerimizde ne kadar haklı olduğumuzu kanıtladı. Ayrıca bu tahliyelerin katilleri cesaretlendirdiğini söylerken de ne kadar haklı olduğumuz da ortaya çıkmış oldu! Cumhuriyet Halk Partisi olarak kamuoyu adına soruyoruz! Şimdi; Ümitcan adlı katili göz göre göre yaptığı işkenceden, baş şüphelisi olduğu bir kadın cinayetinden tutuklayamayanlar, kadın katillerine ve işkencecilere suçlarını canlı yayında göz göre göre yapsanız bile üç beş güne serbest kalırsınız diyenlerin Esra Hankulu cinayetinde hiç mi payı yoktur? Ülkemiz bir kadın mezarlığına dönmüşken, bu tahliye, bu ikinci cinayete verilen cesaret; kadınlarımızın hangi huzur ve güvenlik duygusu ile yaşamalarının teminatıdır? Kadını şiddetten koruyan, katili ve potansiyel katili kadından uzak tutan İstanbul Sözleşmesi’ni terk etmek; kadınları bu katillerin önüne atmak değil midir? Bu ve benzeri cinayetlerde katillerin elini kolunu sallayarak dışarı çıkmasına eğer imkan verilmeseydi, eğer katiller bu biçimlerde cesaretlendirilmeseydi; dün Kocaeli’nin İzmit ilçesinde 18 yaşındaki Sude Akarsu Onur Öztürk tarafından öldürülür müydü? Tecavüze uğrayıp tecavüzcülerini karakola şikayet eden; tecavüzcülere hiçbir işlem yapılmayan ve bunun üzerine aynı kişilerce bir kez daha tecavüze uğrayan Eda Nur, eğer tecavüzcülere ağır yaptırımlar uğransaydı, dün “Her gün canım acıyacağına, bir gün canım acısın” notunu ardında bırakarak intihar eder miydi? Eğer katillerde haklılık arayan, onları öven erkek egemen acizlik olmasaydı; dün İzmir’de yaşayan 21 yaşındaki Şenay Ay başından vurulur muydu! Kadına şiddet, kadın cinayeti, tecavüz, mobbing; bir cinsiyet suçu değil bir insan hakları suçudur! Bir kez daha vurguluyoruz ki bu suçlar tolere edilemez! Kadın cinayetleri, tecavüz ve şiddet bir sarmal gibidir! Her birinin korunması bir diğerini besler, arttırır!Ve bu sarmalı bize reva görenler, bizi kendi vatanımızda uygulanmayan yasalarla, terk edilen İstanbul Sözleşmesi ile yalnız, çaresiz, bir başına bırakıp her denileni kabul eden, haklarından vaz geçip köşeye çekilen kadınlar haline dönüştürmek istiyor !Kusura bakmayın o çuvala biz sığmayız!Ne kadar yalnız bırakılsak da, ne kadar çaresiz hissettirilsek de birlik olacağız, örgütleneceğiz! Gece uyanıp çocuğunun üstü açıldı mı diye bakan anneler gibi, birbirimizin üzerini örteceğiz! Birbirimizin yara izlerine dokunacağız ve iyileştireceğiz!Biz kadınlar birbirimizi artık yara izlerimizden, ortak acılarımızdan tanımaktan sıkıldık! And olsun! Korkuların, özgüvensizliğin arkasına sığınan erkek egemen kültürü def edip artık birbirimizi kahkahalarımızdan, neşemizden, umudumuzdan tanıyacağız! Biz katili koruyan, tecavüzcüye yol açan, şiddet uygulayanı haklı gören, kadını eve kapatmak isteyen siyasetten, sözde gelenekten, yobazlıktan, gericilikten ve acizlikten sıkıldık! And olsun! Siz gideceksiniz ve bizler siz giderken karşınızda bir anıt gibi omuz omuza olacağız!”. Ahmet Türkmen/Umut Osman Sunci