Onyedi Eylül Üniversitesi Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu’nu Ağırladı

                                                                                                                                       Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı “İki Misli Yaşamak” söyleşisi düzenlendi

Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
https://www.bandirmayasam.com.tr

                                                                                                                                       Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nde Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı “İki Misli Yaşamak” söyleşisi düzenlendi

İTÜ Elektrik - Elektronik Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Dervişoğlu’nun katılımı ile değerler, rasyonel düşünce, eğitim, insan sevgisi konuları hakkında "İki Misli Yaşamak" konulu söyleşi düzenlendi.

Rektörlük Konferans Salonu'nda düzenlenen söyleşide Prof. Dr. Dervişoğlu, “Eğitim benim hem işim, hem hobimdir. Bir kişi değerli bir akademisyen olacaksa mutlaka olmalıdır. Bütün dünyada başarılı akademisyenlere ihtiyaç var, özellikle Türkiye’de. İnsanların yükselebileceği yere kadar yükselmemesi ülke için büyük bir israftır. En önemli güç ise bilgidir. Ülkemizde öğretim üyesi eksikliği bulunmaktadır.  Zamanı daha iyi değerlendirmeliyiz ve tempomuzu hızlandırmalıyız. Hayat fırsatları değerlendirme arenasıdır. İki kişi vardır, bunlardan biri karşısına çıkan fırsatı değerlendirerek diğerinin önüne geçebilir. Ve bir insanı en mutsuz eden şey eşit olduğu kişinin onun önüne geçmesidir.” dedi.

Akademik hayatım boyunca çok çeşitli ortamlarda bulundum ve her birinden farklı şeyler öğrendim.  Öğrendiklerimi de sizlerle paylaşacağım. 41 yıl İTÜ EE Fakültesinde görev yaptım. Bu süre içerisinde 15 yıl senato üyeliği, 9 yıl dekanlık yaptım. Eğitim benim hobim. Bu işe çok kafa yordum. Halende yormaktayım. Birikimlerimin bir kısmını “Derviş’in Aklı” başlıklı kitabı yazdım. Beni en mutlu eden şeyi bir yere gelmiş çok sayıda öğrencimin şu sözü “Size rastladıysam, şimdi bulunduğum yere kadar tırmanamayacaktım”.

Tırmanabildiğin yere kadar tırman, daha azına razı olma

Diyelim ki lisans öğrencisisin. Eğer öğrenimini minimum sürede ve ¾ veya daha yüksek bir ortalama ile tamamlamışsan Yüksek Lisansa devam etmek vatan borcudur, yakınlarına ve çocuklarına karşı borçtur. Yüksek lisans ve tezini başarı ile tamamladın; hocan sana devam etmeni önerdi. Doktora öğrenimini yapman yine vatan borcudur, insanlığa borçtur. Doktorayı da tamamladın. Başarlı bir akademisyen olabileceksen mutlaka akademik hayata katıl. Bütün dünya başarılı akademisyenlere ihtiyaç var, özellikle Türkiye’de yolun başında olsam hiç tereddütsüz yine akademisyenliği seçerim

Tarihten önce tarihten sonra elektrikten öce, elektrikten sonra

İTÜ EE Fakültesinde 41 yıl görev yapmış bir kimse olarak, ilginizi çekeceği inancıyla sizlere EE mühendisliği ve hayatımıza etkileri konusunda bilgi vermek istiyorum. Bildiğiniz gibi yazının icadı, tarihin başlangıcı olarak kabul ediliyor. Yazıyı ilk kez Sümerlilerin, M.Ö 3200 yıllında geliştirip kullanıldıkları söyleniyor. Elektrik 5000 yıl gibi çok uzun bir süre sonra elektrik hayatımıza giriyor. Görüldüğü gibi elektrik çok geç geliyor, yani bildiğimiz bütün imparatorluklar karanlıkta yaşamışlar. Elektrik- Elektroniğin gündelik hayatta kullanılmaya başlaması, insanlık tarihinin çok kısa bir süresini kapsamaktadır. Oysa etkisi çok büyük olmuş, bilgi birikimi üstel artmış ve insanlık Dijital Çağ diye yeni bir çağa girmiştir. Öte yandan Elektrik-Elektronik enstitüsü hızla büyümüş dünya ihracatının ikinci en büyük kalemini EE ihracatı oluşmuştur. Endüstrileşmiş ülkelerde EE ihracatı ilk üç kalemden biri olduğu halde, Türkiye’de beşinci en büyük kalemidir. Çin’de ise ikinci en büyük kalemdir ve 385 Milyar dolardır. Türkiye’nin toplam yıllık ihracatı ise 150 Milyar dolardır.

Ülkemizde Öğretim Üyeliği eksikliği

Üniversitelerde temel birimler bölümlerdir. Her bölüm kendi mezunlarını verir. Ayrıca araştırmalar yapıp bunların sonuçlarını yayınlar ve kamunun problemlerinin çözülmesine yardımcı olur. Bir bölümün mezunlarının ortalama kalitesinin iyi olması için önemli 3 gerek koşullar şunlardır. Birincisi, öğretim üyeleri nitelikli, ikincisi öğrencilerin nitelikli olması ve son olarak bölüm, bir mühendislik bölümü ise öğretim üyesi başına öğrenci sayısı en fazla 25 olmalıdır” dedi.

Öğrencilerden büyük ilgi gören söyleşi sonunda Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Prof. Dr. Dervişoğlu’na teşekkür plaketi takdim etti. Ahmet Türkmen/Serhat Barış