Balıkesir Tabip Odası, önderliğinde Balıkesir’deki sağlık sendikaları ve dernekleri Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle Balıkesir Atatürk Şehir Hastanesi Bahçesinde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Kalbinden bıçaklanan görev şehidi olan Dr. Ersin Arslan'ın anısına 1 dakikalık saygı duruşu ile başlayan etkinlikte basın açıklamasını okuyan Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan, sağlıkta şiddetin son bulana kadar mücadelelerinin devam edeceğini söyledi. Uçan; korkunç boyutlara ulaşan sağlıkta şiddet nedeniyle her saat başı 2 sağlık çalışanının saldırıya uğradığını belirtti.
Sağlıkta şiddet vakaları her geçen gün artıyor. Kayda geçen vakaların yüzde 30’unda sağlık çalışanlarının fiziki şiddete maruz kaldığı görülmekte. Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan son verilere göre Türkiye’de her saat başı iki sağlık çalışanının şiddete maruz kaldığını açıkladı.
Dün Atatürk Şehir Hastanesi Bahçesinde yapılan basın açıklamasında konuşan Uçan, sağlıkta son bulması için hükümetin gerekli adım ve önlemleri almasını istedi.
“Gerçekler Görmezden Geliniyor”
Başkan Uçan, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Son 20 yılda sağlık kurumlarında ve çalışma ortamlarımızda karşılaştığımız şiddet korkunç boyutlara ulaşarak biz hekimlerin, sağlık emekçilerinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. 2023 yılında kamuoyuna yansıyan Beyaz Kod verilerinden günde ortalama 50’den fazla sağlıkta şiddet başvurusu yapıldığını biliyoruz. Üstelik yaptığımız çalışmalarımızda da gördüğümüz, sağlıkta şiddet olaylarının yarıdan fazlasında Beyaz Kod bildirimi yapılmadığıdır. Sağlık çalışanları olarak bizler neredeyse her gün sözel şiddete maruz kalıyoruz ve bu kayıtlara dahi girmemektedir.
Sağlıkta şiddetle baş etmekte zorluk yaşadığımız, hatta nefes bile alamaz hale geldiğimiz herkes tarafından bilinip, kabul edilmesine rağmen; halen gerçek nedenler görmezden geliniyor ve bu nedenlere yönelik çözümlere yaklaşılmıyor.
Sağlık Bakanlığı’nın uyarı ve çağrılara rağmen sağlıkta şiddetle ilgili halen herhangi bir ciddi adım atmaması, Dr. Ersin Arslan’ın ölümünden sonra olduğu gibi, yeterli olmayan yasal düzenlemelerle yetinmesinin nedeninin sağlıkta şiddetin sona erdirilmesine yönelik bir adım olmadığını, sistemi korumaya yönelik olduğunu biliyoruz. Üstelik Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod verilerini bizimle ile paylaşmaktan da kaçınıyor! Ancak biz, TTB olarak bu bilgileri sınırlı da olsa ancak mahkeme kararıyla alabiliyoruz.
Tüm bunlar, her geçen gün bizi çalışamaz hale getiren şiddetin çözümüne dönük etkin adımlar değildir. Kamu otoritesinin, ilgili meslek örgütü ve sendikalarla en küçük işbirliğinden dahi kaçınması da şiddeti bitirmeye yönelik ciddi bir irade olmadığının kanıtı olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğer yasa ve düzenleme önerilerimize kulak verilseydi; 2022 yılında Konya’da hastanede silahlı saldırı sonucu kaybettiğimiz Dr. Ekrem Karakaya ve daha birçok meslektaşımız şu an hayatta olabilirdi.
Sağlıkta Dönüşüm Programı’yla birlikte hasta ve yakınlarının müşteri olarak görüldüğü ve sınırsızlık tanındığı, biz sağlık çalışanlarının ise gittikçe değersizleştirildiğimiz bir sistemde çalışmaktayız. Sağlıkta şiddet bizi tüketen bu sistemin, hastalarla ve kendi aramızda oluşan sağlıksız iletişimin bir parçası haline gelmiştir. Ancak bireyci, sermaye odaklı ve ölümcül bir rekabeti önümüze koyan sağlık sistemi sadece şiddet üretmiyor. Bu sistemde sağlık hizmetleri de niteliksizleşiyor ve sonucunda toplumun sağlığının daha da geriye gittiğini bize istatistikler gösteriyor.”
“Önerdiğimiz Çözümler Dikkate Alınmalı”
Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan, hükümetten önerilerine kulak vermelerini ve dikkate almalarını isterken, sağlıkta şiddet son bulana kadar mücadelelerinin süreceğini söyledi. Uçan; “Sağlıklı çalışma koşullarında, tükenmeden ve şiddet görmeden nitelikli sağlık hizmeti verebilmemiz için sağlık sisteminin daha eşitlikçi, toplumun sağlığını önceleyecek şekilde yeniden inşası zorunludur. Bunun dışında sağlıkta şiddet yasa teklifimiz kabul edilmeli, idarecilerin sorumluluğu göz ardı edilmemeli, çalışma ortamımızın düzenlenmesi için önerdiğimiz çözümler dikkate alınmalıdır. Çünkü bunlar aynı zamanda uluslararası kabul görmüş önlemlerdir.
Tabii ki toplumsal alanda büyüyen şiddet iklimi ve bizi birbirimize düşman ederek kazanç sağlamaya çalışan zihniyetin varlığında sağlık alanında şiddetin de var olacağını biliyoruz. Dolayısıyla şiddetle her alanda mücadele etmekten başka bir şansımızın olmadığı açıktır. Ancak mücadele, dayanışma ve örgütlülükle, “şiddet sona Ersin” sloganının tüm dünyada yankılanmasıyla şiddetsiz bir yaşamı hep birlikte kurabiliriz.
Bu zamana kadar çalışma ortamlarımızdaki şiddet sorununun çözümü için her alanda, her düzeyde emeğimizi ortaya koyduk. Sağlıkta şiddet nedeniyle kaybettiklerimizin anılarını yaşattık ve yaşatacağız.
Sağlıkta şiddete karşı mücadele gününde sözümüzü yineliyoruz! Sağlıkta şiddet sona erene kadar mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dedi. /Haber Merkezi