BURSA (İGFA) - ‘11.07.1995… 8372… Bu rakamlar, noktalar ne bir bulmacanın parçaları ne de bir problemin bölümleri! Bunlar, bundan tam 27 yıl önce Batı Uygarlığı’nın kalbinde, Avrupa’nın ortasında yaşanan insanlık suçunun, trajedisinin kısaca Lahey Uluslararası Adalet Divanı’nın ifadesiyle, faili meçhul soykırımın şifreleridir’ ifadelerini kullanan Balkan, “Bir başka ifadeyle 11 Temmuz 1995’te Srebrenitsa’da, 8372 masum Müslüman Boşnak’ın vahşice katledilişinin, 1992’de başlayan kanlı Bosna Savaşı’nın finalinin trajik adıdır” dedi.
KURDA KUZU TESLİMİ
Srebrenitsa’nın savaştan önce 24 bin civarında insanın yaşadığı bir kent olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Emin Balkan, “Ancak savaş esnasında diğer bölgelerden gelen mültecilerle birlikte kent, 'açlık' ve 'hastalıklar' ile mücadele eden 60 bin kişinin yaşadığı bir “toplama kampı”na dönüşür. Artık Srebrenitsa umutlu ama çaresizdir. Bu durum, ellerindeki silahların, BM Barış Gücü (UNPROFOR) tarafından koruma garantisi karşılığında toplanmasıyla had safhaya ulaşır… Bir tarafta eli kolu bağlı silahsız Boşnaklar, diğer tarafta her türlü silah ile donatılmış Ratko Mladiç komutasındaki Sırplar… BM Barış Gücü’nün zayıflığı ve koruma konusundaki kararsızlığı Sırpları cesaretlendirir. Srebrenitsa'ya yönelik saldırıları her geçen gün artar. Bu durum üzerine Müslümanlar, silahların iadesi talebinde bulunur. Ancak talep, Srebrenitsa’yı BM adına korumakla görevli birliğin Hollandalı komutanı Thom Karremans tarafından reddedilir. Bu yetmiyormuş gibi Hollandalı askerler üstlerinden gelen emir üzerine bir de Bosna Sırp Ordusu’na karşı savunmakla, korumakla görevli oldukları Srebrenitsa’yı boşaltırlar. Kuzu kurda teslim edilir” ifadelerini kullandı.
İKİNCİ AUSCHWITZ
Srebrenitsa’nın, 11 Temmuz 1995’te Ratko Mladiç’in komutası altındaki Bosna Sırp Ordusu’nun eline geçtiğini vurgulayan Balkan sözlerini şöyle tamamladı: “ Bundan sonra Avrupa’nın göbeğinde, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana meydana gelen en büyük soykırım gerçekleştirilir. Altı gün içinde, tespit edilen rakamlara göre 8372 Müslüman vahşice katledilir. Uluslararası Adalet Divanı’ndaki yargılama sürecinde elde edilen kanıtlar; katledilecek olan Boşnakların taşınması için gerekli otobüslerin, katliam yerlerinin, bazı toplu mezarlar ile kazı makinelerinin önceden hazır bulundurulması Srebrenitsa’yı Avrupa’nın ikinci Auschwitz’i yapmıştır. 11 Temmuz 1995 ve Srebrenitsa… Faili meçhul SOYKIRIM’ın adıdır… Srebrenitsa yaşanan soykırımı kınıyor, şehit olanlara Allah'tan rahmet diliyor ve dünyanın herhangi bir yerinde benzeri acı, trajedi ve katliamların yaşanmaması için "Bir daha asla" diyoruz...”