Esmanur GÜLBAHAR / HERKES DUYSUN
BURSA (İGFA) - Ticaret Bakanlığının geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamaya göre, tavuk eti ihracatı, 1 Mayıs'tan 31 Aralık'a kadar sınırlandırıldı. Bu kapsamda Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, CHP Bursa İl Binasında beyaz et ihracatının yasaklanması hakkında basın açıklamasında bulundu. Sarıbal, beyaz ette üretimin kısıtlanmasının çok kötü sonuçlar doğuracağını kaydetti.
"İTHALAT ÜZERİNDEN YAPILAN EKONOMİ YOKSULLAŞTIRIR"
Sadece ithalat üzerinden yapılan ekonominin yoksulluk getireceğinin altını çizen CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, “Bu yanlış ekonomik politikalardan vazgeçilmesi gerekiyor. Bizler üretmek zorundayız. Yanlış politikaların gözden geçirildiği bu topraklarda üretimin olması gerektiğine inanıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisinin ekonomi politikası üretim üzerinedir.” şeklinde konuştu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre çiğ süt üretiminin düştüğünü vurgulayan Sarıbal, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2 Mayıs 2024 tarihinde 2023 yılına ait Çiğ Süt ve Kırmızı Et Üretim İstatistiklerini yayımladı. Buna göre, 2022 yılında 21 milyon 563 bin ton olan çiğ süt üretimi 2023 yılında binde 4 oranında azalarak 21 milyon 482 bin tona düşmüştür. Bu, aynı zamanda son 6 yılın en düşük çiğ süt üretimidir. TÜİK verileri inek kesimlerinindevam ettiğini göstermektedir. Son yıllarda çiğ sütün fiyatı enflasyon artışına yol açtığı bahanesi ile baskılanmış ve süte maliyetin altında fiyat verilmiştir.Maliyetlerin artmasına karşılık çiğ süt fiyatı aynı oranda artırılmayınca üretici zarar etmekte ve ineklerini kesmek zorunda kalmaktadır.
İnsanlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşmalarının yolu iç piyasada miktarı yetersiz olan veya fiyatları artan her ürünün ya ithal edilmesi veya ihracatının yasaklanması değildir. Tarım-gıda ürünlerinde arz (üretim) artırılmadığı sürece yüksek enflasyon sorununun çözülmesi mümkün değildir. Gıda enflasyonuyla mücadele için üreticilerindesteklenmesinden veya artışları durdurulamayan girdi maliyetleri kontrol edilmesinden ve bir kısmının devlet tarafından karşılanmasından başka çare yoktur. Aksi halde hiçbir sektörde üreticiler uzun süre zarar ederek üretime devam edemezler. Öte yandan halkımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşamamalarının en önemli nedeninin gelir düzeylerinin düşük olduğu gerçeği akıldan çıkarılmamalıdır. Saray iktidarının yoksullardan varlıklılara ve yandaşlarına servet transferine dayalı politikaları halkımızın giderek daha da yoksullaşmasına sebep olmaktadır. Soğanda, patateste, narenciyede yağda -örnekler artırılabilir- uygulanan ihracat yasakları fiyatların artmasını önleyemediği gibi mevcut ihracat pazarlarının kaybına da yol açmaktadır. Enflasyonla mücadelenin yolu yasaklar değil, üreticilerin teşvik edilmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesidir. Bunun yanı sıra üretici-tüketici zincirindeki fahiş fiyatartışlarını kontrol altında tutmak da kamunun öncelikli görevi olmalıdır. Ayrıca milyonlarca emeklinin 10 bin liraya geçinmeye çalıştığı bir ortamda temel gıda ürünlerindeki KDV’nin kaldırılması da bir zorunluluk haline gelmiştir. Türkiye tavuk eti ihracatının yarıdan fazlasının Irak’a yapılmaktadır. İran ve Suriye tavuk eti ihracatında diğer önemli ülkelerdir. İhracatın yasaklanması Türkiye’yi güvenilir ihracatçı olmaktan çıkaracak, ihracat için anlaşma yapan firmaları zor durumda bırakacaktır. Rakip ülkeler (örneğin Brezilya) Türkiye’nin pazarını ele geçirecektir.” dedi
“Fiyatların düşmeyeceği kesin.” diyen Sarıbal, “Bu kısıtlama kısmı bir gerileme yaratabilir ama bunun çok büyük sakıncaları var. Süt ineklerinin ısrarla kasaba gitmesi ve et fiyatlarının düşmemesi örnektir. Ürünün ucuz olmasını istiyorsanız iki şey yapmalısınız. Öncelikle maliyetleri düşürmelisiniz. İkincisi maliyetleri düşünemiyorsanız tüketicinin alım gücünü artırırsınız. Ama ikiside yok.” dedi.
“Dün açıklanan asgari ücret açlık sınırının altında kaldı.” diyen Sarıbali konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “4 kişilik ailenin yoksulluk sınırı 57 bin liradır. Beyaz et ihracatını kısarak fiyatların düşeceğini düşünüyorsunuz ama düşmez ve sektöre zarar verir. Beyaz ette üretim kısıtlanması çok kötü sonuçlar doğuracaktır. İhracatçı bir pazar kaybedecektir. Yeniden o pazara girmek büyük bir maliyet ister. Beyaz et ya da kırmızı et lüks ürün değildir gıda hakkıdır, temel haktır. Hükümetin yüzde 10 KDV’yi derhal kaldırması lazım. Bu anlayışla fiyatla düşmeyecektir. Hep aynı şeyleri yapıp farklı bir sonuç elde etmek mümkün değildir. Gıda fiyatlarını, ihracat kısıtı getirerek önleyemezsiniz. Bu iktidar gitmeden halk insanca bir yaşama ulaşamayacak.”