Atakay, “Referandum 'Var Olma, Yok Olma' Mücadelesidir”

Bandırma CHP İlçe Örgütü, ölümünün 24. Yılında Uğur Mumcu’yu anmak ve başkanlık sistemiyle ilgili olarak yapılması düşünülen referandum hakkında ki düşüncelerini anlatmak üzere bir basın toplantısı düzenledi.

Parti binasında yapılan toplantıya Balıkesir CHP Milletvekili Mehmet Tüm, Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı, Bandırma İlçe Başkanı Atilla Atakay, Erdek İlçe Başkanı Metin Uysal, Eski İlçe Başkanları, Meclis Üyeleri, Parti Üyeleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını İlçe Başkanı Atilla Atakay Yaptı. Atakay yakın bir zamanda yapılması planlanan Referandumun var olma, yok olma mücadelesi olduğunu vurgulayarak konuşmasında şu ifadeleri kullandı.  Atakay, “Aydın, çağdaş düşünceli insanların partiler üstü düşünerek çocukların bekasını düşünmek zorundayız. Kimseyi ötekileştirmememiz, kimseye kötü söz söylemeden hangi parti mensubu olursa olsun kalbini fethederek, mantığına ve vicdanına seslenerek niçin bu referandumda hayır dememiz gerektiğini iki-üç cümle ile anlatmamız gerekir.  Bu iş kayıkçı kavgasına benzemez.  Bu iş aydınlık, çağdaş, yurt sever insanların vatanına sahip çıkma seçimidir.  Kimseyi ötekileştirmeyeceğiz, sen bu partiden sen şu partidensin demeyeceğiz.  Uğur Mumcu gibi demokrasi yolunda, özgürlük yolunda, aydınlık yolunda, kendi vatandaşlarını uyarma görevini üstlenmiş insanları katlettiklerine şahit olduk. Bundan sonra da başımıza ne geleceğini bilemiyoruz.  Bunlardan ders almamız lazım. Uğur Mumcu zamanında kendini parçaladı, bir şeyler anlatmak için. Şuan okuyan çocuklar general, hâkim, savcı olacak bu memleketin başına bela olacak dedi.  Şimdi de bunu görüyoruz. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi’nin her bir birey toplumda kanaat önderi insanlarsınız.  İşinizi gücünüzü bırakıp toplantımıza gelmişsiniz çünkü hepimiz bir misyon sahibiyiz. Mahallenizde, sokağınızda, çalıştığınız yerde sizler birer kanaat önderi olarak çevrenizde örnek bir insan olarak niçin hayır dememiz gerektiğini anlatacağız.”dedi.

Erdek Belediye Başkanı Hüseyin Sarı ise referandumdan “Hayır”lı bir sonuç çıkacağını belirterek yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi. Bu coğrafyada yaşamak 1071’nden beri gerçekten zor, dünyanın kalbi, dünyanın tam merkezindeyiz. 1000 yıldır bu coğrafyada mücadele ettik. Çanakkale Zaferinin mimarı, kurtuluş savaşının mimarı ve başkomutanı son olarak yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, bu cumhuriyeti kurup bizde emanet ettiği 94 yıldır hiçbir siyasi oluşuma destek verilmediği kadar bugün iktidarda olan partiye destek verdi Türk halkı da. Hiçbir siyasi iktidar 14 yıllık yetki aldığı sonucunda gelipte Türk halkının beka sorunu var demedi.  Ulu önder Osmanlı Devleti çöktüğünde bile beka sorunundan bahsetmedi. Bu coğrafyada belli bir kültür oluşturmuşuz ve hep özgürlüğümüze düşkün olmuşsuzdur. Eğer bugün beka sorunundan bahsediliyorsa yöneticilerin ve bu işten sorumlu olması lazım. 2007’de anayasada değişiklik yaptık.  Suçlu CHP.  Neden efendim cumhurbaşkanı seçilememiş.  Yaptık ama çift başlılık oldu, hata ettik. 2001’da yetmez ama “evet” mantığı ile adalet sistemini özgürleştirdik dedik. Sonuçta 17-25 Aralık ve 15 Temmuz Darbe Girişimi ile karşı karşıya kaldık.  Türkiye yapboz tahtasına döndü. Yapılan ve alınan her kanundan sonra pardon bizler hata yaptık. Bugünde alelacele yangından mal kaçırır gibi anayasayı değiştiriyoruz.  Referandumda ben halka güveniyorum. Halkın özgürlüğüne düşkün olduğunu biliyorum.  Hepimiz biliyoruz ki “Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir.”Dedi.

CHP Bandırma İlçe Merkezinde yapılan toplantıda konuşan Milletvekili Mehmet Tüm konuşmasının başında 24 yıl önce düzenlenen ve suikast sonrasında hayatını kaybeden Uğur Mumcu’yu anarak başladı. 

Toplum tarafından hiçbir talep olmadan, bir sürü sorunların ortasında ülke gündeminin aylardır başkanlık sistemiyle meşgul edildiğini belirten Balıkesir CHP Milletvekili Mehmet Tüm, AKP’nin şimdi yeni ortağı MHP ile birlikte Türkiye’nin Kurtuluş Savaşıyla kazandığı demokratik ve laik cumhuriyeti bitirip, yerine, bir diktatörlük oluşturmak üzere ülkeyi referanduma götürdüğünü söyledi.

Tüm yaptığı konuşmada, “Sonunda Türkiye Büyük Millet Meclisini tasfiye edecek bir teklifi kabul ettiler.  AKP, şimdi yeni ortağı MHP ile birlikte Türkiye’nin Kurtuluş Savaşıyla kazandığı demokratik ve laik cumhuriyeti bitirip, yerine, bir diktatörlük oluşturmak üzere ülkeyi referanduma götürüyor. Bu egemenliği tekrar halktan alıp saraya, yani bir kişiye vermek demektir. Yani padişahlığı tekrar geri getirmektir. Ülke büyük bir terör tehdidi altındadır. Yurttaşlarımız, askerimiz, polisimiz can derdinde, Halkımız ekmek derdinde, esnaf siftah peşinde AKP ise diktatörlük kurmak can atmaktadır. Bu kadar sorunun olduğu bir yerde bütün ülkeyi rejim değişikliğine kilitlemek bu halka yapılacak en büyük ihanettir.

2014’te Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilince, Başbakanlığı da yanında saraya götürmek istedi. Bunun için Davutoğlu’nu kukla başbakan olarak atadı. Artık bir “tek adam” yönetimi fiilen başlamış oldu. Bölgede yaşanan gelişmeler ve 2015 Haziran seçimleri, Erdoğan’ın da kaybedebileceği gerçeğini ortaya çıkardı.

Bunun üzerine, Erdoğan iktidar ömrünü uzatmak için gizli ajandasını devreye soktu ve Türkiye’de bombalar patlamaya başladı. Kanlı bir süreç başladı. ülke de terör ve korku hakim oldu 1 Kasım Sürecini hepimiz açık ve net iyi biliyoruz. Üzerinde kan olan bir seçimle tekrar iş başına geldiler.  Davutoğlu’nu bay- pass ederek, kendisini bir an önce diktatör yapacak Binali Yıldırımı göreve getirdi.

Eksik kalan bir mağduriyet senaryosuydu, onu da hemen buldular. 15 Temmuz’u. kendileri için fırsata çevirdiler. Kötü adam rolünü FETÖ ye verdiler. Karşılarında kim varsa FETÖ cü ilan ettiler. Silahları kullanmasını bile bilmeyen askeri öğrenciler ve tatbikata gittiğini düşünen erleri darbeci diye içeri attılar. Kötü adam rolünü FETÖ ye verdiler.

Bir akşam saati, sağı solu bombalayan iki uçak, ortada dolaşan birkaç tank ve silahları kullanmasını bile bilmeyen askeri öğrenciler ve tatbikata gittiğini düşünen erler ile darbe yapmaya kalktılar. Türkiye, ne yazık ki darbeler tarihi açısından zengin bir ülkedir. Böyle bir darbe olabilir mi? Buna inanmak mümkün değildi. Darbenin Lideri kim, Komutanı kim, kadrosu kimler.  Hala öğrenmiş değiliz.

Biz TBMM genel kurulunda, vicdan sahibi milletvekillerinin bu diktatörlük yasasına ‘HAYIR’ diyeceklerini umuyorduk. Çünkü Milletvekilleri halktan aldıkları vekalet yetkisini özgürce kullanır, başkasına devir etmez diyorduk. Ancak üzülerek söyleyebilirim ki, bu Vekiller iradelerini, saraya ipotek ettiler. Orada özgür iradesi ile tam bir biat disiplini ile hareket eden kurşun askerler vardı. “Evet” oylarını kullandılar, “hayır” pullarını getirip görevli vekillere teslim ettiler. Bu sadece AKP için değil, evet oyu veren MHP’li bazı vekiller içinde geçerlidir. Hiçbir oy gizli kullanılmadı. Gizli kullanılacak her oy’un FETÖ’cü sayılacağı korkusu yaratıldı.”dedi.

CHP Milletvekili Mehmet Tüm evt diyen milletvekillerinin alınan bu karar sonrasında tarihimizde karanlık bir sayfa açmak istediklerini ve 100 yıllık gecikmiş bir intikam almak istediklerini aktararak konuşmasını şu şekilde sürdürdü. Tüm, “Bakınız, bu olayın özeti şudur: “Fiilen başkanlık sistemi” adı altında hepimizin gözleri önünde demokrasi ve cumhuriyet yok ediliyor. Ülkeyi tek adam diktatörlüğüne teslim ediyorlar.

80 milyona, bir dikta anayasasını dayatıyorlar. Temel sorun bu dikta anlayışıdır. Hiçbirimiz buna asla izin vermeyeceğiz. Bununla sonuna kadar mücadele edeceğiz. Önümüzde bir referandum süreci var. AKP bu değişikliğin çok iyi bir şey olduğunu ve buna sadece CHP’nin karşı çıktığı algısını şimdiden yaratmaya başladı. Bu yapılmak istenen diktatörlük anayasası sadece CHP’nin sorunu değildir.

Bu 80 milyonun ortak sorunudur. Diktatörlük sadece CHP’yi yok etmek için gelmiyor, tüm toplumu esir almak için getiriliyor. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Bu anlayışı topluma iyi anlatmamız gerekiyor. AKP’nin algı operasyonuna hep birlikte “DUR” demek zorundayız.”dedi.

              /Le­vent Ka­ra­çay-Ser­hat Barış