Emekçilerin Kıdem Tazminatı Sermayeye Peşkeş Çekilemez!

Emek Partisi Bandırma İlçe Örgütü Tamamlayıcı emeklilik ve kıdem tazminatı fonu sistemi finans piyasalarına kaynak oluşturma projesidir

İktidar salgını fırsat bilerek kıdem tazminatını fona devredip, patronların hayalini gerçekleştirmek istiyor. Tamamlayıcı emeklilik ve kıdem tazminatı fonu sistemi, emekçilerin ceplerinden finans piyasalarına kaynak oluşturma projesidir. Amaç emekçilerin birikimlerini ve kıdem tazminatlarını patronlara ucuz kredi olarak peşkeş çekmektir.

Bu konuda henüz bir taslak yok, ancak üç farklı model medyada yer aldı ve sırtını iktidara dayayan bu medya kuruluşları sistemin nimetlerini ballandıra ballandıra anlatmaya başladılar bile. Bu konuda baz alabileceğimiz en önemli belge 2020- 2022 dönemini kapsayan resmi yeni ekonomi programıdır. Bu programda şöyle deniyor. “ Ekonomimizin uluslararası sermaye hareketlerindeki oynaklığa dayalı kırılganlığını azaltacak, reel sektöre Türk Lirası cinsinden ucuz ve uzun vadeli kaynak sağlayacak bir tamamlayıcı emeklilik sistemi ( TES ) sosyal tarafların mutabakatı ile kurulacak ve sermaye piyasalarını derinleştirecek kapsamlı bir reform paketi devreye sokulacaktır.” Yine bu programda           “ tasarrufları artırarak sermaye piyasaları için kaynak oluşturulacaktır “ denmektedir.

Mesele bu kadar açık ve nettir. Amaç işçilerin, emekçilerin emeklilik döneminde ellerini rahatlatmak, ek gelir sağlamak falan değil. Amaç, işçilerden ve memurlardan zorla yapılacak ve geri alınamayacak kesintileri sermayeye ucuz kredi olarak sunmaktır.

Tes Zorunlu Bes'in Yeni Ambalajıdır!

3.5 yıl önce hayatımıza sokulan zorunlu bireysel emeklilik sistemine (BES) dahil edilen 17.7 milyon çalışanın 12 milyonu, yani üçte ikisi cayma hakkını kullanarak sistemden ayrılmıştır yani (BES) sistemi çökmüş durumdadır. İktidar zaten zorunlu BES sistemini yeniden yapılandıracağını birçok kez açıkladı daha önce. BES tutmadığı için TES'i  cilalayıp yeni bir şeymiş gibi hayata geçirmek istiyorlar. Zaten bireysel emeklilik şirketleri de “ Bu sistem, bireysel emeklilik sisteminin yeniden yapılandırılmış halidir “ diyorlar.

Bu Sistem Finans Sermayeye Kıyak , İşçilere Tuzaktır!

Kamuoyunda tartıştırılan üç model de farklı yollardan aynı kapıya çıkıyor. Bu kapı da finans sermayeye açılıyor. Bu sistemde ısrar edilmesinin iki temel nedeni vardır.

Birincisi; finans piyasalarının sıcak paraya ihtiyaç duyması ve alacaklarını garanti altına almak istemesi. 45 yaş altında yaklaşık 20 milyon çalışanın finans sisteminde bir birikimi yok yani sistemin dışında. BES, TES, kıdem tazminatı fonu ile bu sayıdaki çalışandan zorla kesinti yapılarak, bankalara ve bireysel emeklilik şirketlerine düzenli olarak sıcak para aktarılması amaçlanıyor. Bu 20 milyon çalışanın büyük çoğunluğu kredi ve kredi kartı üzerinden bankalara ciddi miktarda borçlu, bu borç miktarı her gün artarken, borcunu ödeyemeyenlerin oranı da artıyor. Bu sistem bir anlamda bankaların alacaklarını da teminat altına almayı amaçlıyor.

İkincisi; 1999 ve 2008 yıllarında yapılan yasa değişiklikleri ile hem emekli olma yaşı kademeli olarak 65'e çıkarılırken, alınacak emekli aylığı tutarı sürekli düşürülmüştür. Daha uzun süre çalışıp daha düşük aylıkla emeklilik ciddi tepki topluyor. Tamda bu noktada emekçilerin yaşadığı ve yaşayacağı kayıplar, emekçilerin cebinden tamamlanmaya çalışılıyor. Bir başka ifadeyle sosyal güvenlik ve emeklilik sistemi adım adım özelleştiriliyor. “Sosyal güvenlik sistemi üzerindeki yükün hafifletilmesi” amacı birçok iktidar sözcüsü tarafından dillendirildi, resmi belgelere bile girdi. Dolayısıyla bu sisteme geçilmesinin ardından emekli aylıklarına yönelik yeni saldırıların gündeme gelmesi de şaşırtıcı olmayacaktır.

Kıdemde Fon İş Güvencesine Son Demektir!

Kıdem tazminatı fonunda işçilerin maddi kayıplarının olacağı apaçık. Ancak daha da önemlisi bu sisteme geçilmesi halinde, kıdem tazminatının iş güvencesi boyutu da olmayacaktır. Zaten şu an ülkemizde işçilerin yüzde 60'ı yasal iş güvencesi sisteminin dışında. Patronlar bu işçileri bir gerekçe göstermeden işten çıkarabiliyor ve işçiler işe iade davası bile açamıyor. İşte bu işçilerin en büyük güvencesi kıdem tazminatı, patronlar işten çıkarmadan önce iki kez düşünmek zorunda kalıyor. Ancak fon sisteminde kıdem tazminatı artık iş güvencesi işlevi görmüyor. İşten çıkarmalar kolaylaşıyor. Öte yandan fon sisteminde işten atılan işçi ya fondaki parasına hiç dokunamayacak ya da bunun ancak çok küçük bir miktarını alabilecek.

İşçiler ve emekçiler için değil bankalar ve patronlar için yeni bir sistem kurulmak isteniyor. Eğer amaç; işçilerin kıdem tazminatına daha kolay ulaşmasını ve emeklilikte rahat etmesini sağlamak ise fon ve TES sistemine geçmeden bunu yapmak çok daha kolay ve mümkün. Tam da bu yüzden sahte reformlara karşı durmak büyük önem taşıyor.

İşçilerin 84 yıllık kazanımları ve güvenceleri ortadan kaldırılmak isteniyor. İşçilerin örgütleri sendikalar çok uyanık olmak zorundadır. İktidarın sendikaları bölme girişimlerine karşı yan yana gelmeliler ve ortak mücadele vermelidirler. Zaten Türk-iş ‘in 2007 yılındaki genel kurulunda alınmış “Kıdem tazminatına yapılacak bir saldırı Genel Grev sebebidir” kararı vardır. Bu kararın arkasında bugün durulmayacaksa alınmış olan kararında bir anlamı olmayacaktır. İşçilerin ve emekçilerin mücadele etmek için bundan daha geçerli bir nedenleri olamaz./Haber Merkezi