Eğitim-Sen Balıkesir Şubesi tarafından yapılan açıklamada, salgın koşullarında eğitim hizmetinin yegane üreticisinin, velilerle iş birliği içinde çalışan eğitim emekçileri olduğu ifade edildi.
Uzaktan eğitim sürecinin, eğitim ve bilim emekçilerinin toplumsal emeği ile sürdürülmekte olduğuna yer verilen açıklamada, “Eğitim ve bilim emekçileri evlerini okullaştırmış, bilgisayar, internet erişimi, öğretim materyalleri gibi üretim girdilerini kendileri sağlamış veya satın almıştır. Yasalarla tanımlanmış sekiz saatlik çalışma süreci öğrencileri ve velileri desteklemek üzere daha uzun saatlere uzamıştır. Okul çağında çocukları olan eğitim ve bilim emekçileri evde sessiz bir yer bulmak da dahil, ciddi bir özveri içinde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çabalara karşın, eğitim ve bilim emekçilerinin yoğun ev içi emeği, eğitim alanının genel görünmezliği durumunun uzantısı olarak daha da görünmez kılınmıştır” denildi.
“Öğretmenlerin Görev Tanımları Dışındaki Alanlarda Çalıştırılması Kabul Edilemez”
Eğitim ve bilim emekçilerinin evdeki emek süreci ve karşılaştığı güçlükler hakkında bir çalışma yapmayan Milli Eğitim Bakanlığı’nın, bu görünmezlik algısıyla öğretmenlere eğitim ve deneyimlerinin dışında kalan işler vermek gibi uygulamalara giriştiğine yer verilen açıklamada, “Öğretmenlerimiz hafta içi uzaktan eğitim derslerini gündüz saatlerinde işlemekle birlikte, bir yandan saat 18.00’den sonra ve cumartesi günleri uzaktan eğitim dersleri için yoğun hazırlık ve ders uygulaması yapmak zorunda kalmakta, diğer yandan Samsun ve Adana’da olduğu gibi çağrı merkezlerinde görevlendirilmek istenmektedir. Son olarak Bolu ili Gerede ilçesinde, içinde “mahalli denetim personel listesi” yayınlanarak öğretmenlerimizin 24 Aralık’ta göreve başlamalarının istendiği bilgileri gelmektedir. Ataması yapılmayan yüz binlerce sağlık emekçisi varken ve bir an önce atamaları yapılması gerekirken, salgın koşullarında öğretmenlerimizin bu şekilde görevlendirmelere tabi tutulması asla kabul edilemez ” ifadelerine yer verildi. /Haberci