Balıkesir Tabip Odası yönetimi tarafından yapılan açıklamada, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Tabip Odaları olarak toplumu bilgilendirme ve uyarma amacıyla sorumluluklarını yerine getirmek üzere ülkede Covid-19 aşılarının uygulanmasıyla ilgili bu açıklamayı yapmak zorunlu oldukları belirtildi.
Açıklamada ş u hususlara yer verildi: “Bilindiği üzere pandemi ile mücadelenin ve onu nihayete erdirmenin en önemli araçlarından biri aşılamadır. Bilim ve salgınlar tarihi aşıların ve toplumun geneline ulaşmış aşılamanın yaşamı ve geleceği nasıl kurtardığı örnekleri ile doludur. Bu açıdan Covid-19 pandemisini nihayete erdirmenin de yolu her kesime ulaşmış yaygın aşılama ile olacaktır. Ocak ayında başlayan ancak ülkemizin aşılama kapasitesine yakın bir ivmeye Haziran’da ulaştırılan aşılamada yoğun katılımın gözlenmesi geç ama sevindirici bir gelişmeydi. Bununla birlikte Delta varyantının yaygınlaşması nedeniyle, salgının daha da sert bir döneme girmesi yaygın aşılamanın önemini ve ciddiyetini artırmıştır. Salgın sürecinin uzaması Delta varyantında gördüğümüz üzere daha bulaşıcı özellikli değişimlerin ortaya çıkmasına yol açabilecektir. Varyantların ortaya çıkışı uzamış salgın sürecinin doğal yansımasıdır.
Öteleme, erteleme bu nedenle tehlikeli sonuçlar doğurur. Henüz elimizde etkenle temastan önce veya temas sonrasında, hastalık sürecinde istediğimiz ölçüde etkili yaygın kullanılabilir ilaç seçeneğinin bulunmadığını biliyoruz. Bu nedenle ilaç dışı korunma yöntemlerinin ne denli önemli olduğunun da farkındayız maske mesafe hijyen yanı sıra kalabalık ortamlardan kaçınmak ve havalandırma önlemlerinin öne çıktığı bu evrede en temel gücümüz aşılanma oranlarını yükseltebilmektir. Delta varyant nedeniyle toplum bağışıklığının sağlanabilmesi için aşılama oranının yüzde 80-85 düzeyinde gerçekleşmesi gereklidir.
4 Ağustos itibariyle ülkemizde iki doz aşılanan kişi sayısı 27,8 milyondur, bir başka deyişle 16 yaş üzeri nüfusun yzüde 43,95’i, genel nüfusun ise ancak yüzde 33,27’si iki doz aşılanmıştır ve bu veriyle Türkiye bu hedefin çok gerisindedir.
Durum oldukça ciddidir ve kaybedilecek zaman yoktur. Toplumun yeniden sağlıklı bir biçimde nefes alır hale gelebilmesinin yolu, TTB’nin bilimsel gerçekler ışığında 17 aydır ifade ettiği pandemi mücadele önlemlerinin yanı sıra, aşılama kapsayıcılığının yüzde 80-85’in üzerinde gerçekleştirilmesi yoluyla bulaş zincirinin kırılmasıdır.
Bu nedenle 6023 Sayılı Yasamızın bize yüklediği sorumluluğumuzla, TTB olarak öncelikle aşı yaptırarak kendi ve toplumun sağlığına katkı sunan tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Aşı olmanın hastalıktan korunmak yanında aynı zamanda sağlıklı bir gelecek için bireyin sorumluluğu ve ödevi olduğunu belirtmek isteriz.
Halkımızı kendi yaşamlarını korumaları için, hastalık etkenini ailesine, sevdiklerine, çalışma arkadaşlarına, sokakta, otobüste rastladıklarına, komşularına bulaştırmamaları için aşı olmaya davet ediyoruz. Aşı her şeyden önce sizin sağlığınız için vazgeçilmezdir. Aşı hastalıktan koruma yanında toplumsal bir sorumlulukla ortaklaşma ve dayanışma davranışıdır. İmece usulü ile salgınlara karşı yıkılmaz bir koruma duvarı inşa etmektir. Bu duvarın işlev görebilmesi için de eksik tuğla kalmaması gerekir.
Bugün salgın yanı başımızdayken ve yoğun bakımlarda yatan ya da pandemi nedeniyle kaybedilen hastaların tamamına yakını aşısız iken, aşılamanın koruyuculuğuna ilişkin onlarca veri varken hala aşıya karşı bir tereddüt, ilgisizlik ya da olumsuz yaklaşımların olması tümüyle bilimdışıdır. Başından beri Tabip Odaları olarak halk sağlığını koruma sorumluluğumuzun bilinciyle davrandık, davranmayı da sürdüreceğiz ancak dünyada, özellikle yoksul coğrafyalarda aşıya erişemeyen milyonların olduğu koşullarda aşı olabilme olanağı olanlar için, Tabip Odaları olarak bunun aynı zamanda bir toplumsal sorumluluk olduğunu anımsatmak isteriz.
Aşılar ile ilgili bilgilendirme başta yan etkilerin yönetimi ile ilgili olmak üzere yetersizdir. Bu tutum kabul edilemez ve sürdürülemez. Sağlık Bakanlığı’nı halkımıza aşı olma konusunda net bir mesaj vermeye, aşı tereddüdüne karşı tüm kaynakları ile yaygın bir kampanya oluşturmaya çağırıyoruz. Yetkilileri bu konuda etkili düzenleme yapmaya, toplu bulunulan ortamlarda aşı olunmasını ölçüt alan ek önlemler almaya davet ediyoruz.
Bu önlemlerin maske cezaları ve sokağa çıkma yasaklarında olduğu gibi genelge ve KHK’ler ile yeni hak ihlallerine yol açmaması, kuralsızlığın neden olduğu ayrımcılıkların önlenebilmesi için Anayasa’da ifade edildiği gibi bu salgın ile sınırlı ve ölçülülük ilkesine uygun yasal düzenlemeler yapılması zorunludur. Kamu otoritesinin salgın ile mücadele ve aşılama konusunda bir arada yaşama hukukunun gereğini yapmalarını talep ediyoruz. Bu tarihi bir yükümlülüktür, aksi durumda bedeli ve ahlaki sorumluluğu büyüktür.” /Haber Merkezi