Perinçek “Deprem sadece 13 saniye sürdü ve İstanbul’da ciddi bir yıkım yaşanmadı. Ancak bu, asıl büyük depremin yaklaştığının sinyallerinden biri” diyen Perinçek, Silivri merkezli bu depremin fay hatları üzerindeki kilitlenmeleri zorlamaya başladığını söyledi.
Enerji Birikiyor, Rota Güney Marmara
Perinçek’in dikkat çektiği noktalardan biri, Marmara’da enerji transferinin artık batıya, özellikle de Bandırma-Erdek hattına yönelmeye başlamış olması. “Enerji, Marmara Adası ve Biga açıklarına doğru ilerliyor. Ancak bu enerji sadece kuzeyde değil, güney kolda da kendini hissettiriyor” diyen Perinçek, özellikle Gemlik Körfezi’nden geçen Güney Marmara fay hattına işaret ederek şu uyarıyı yaptı:“2023 ve 2024 yıllarında Körfez'de yaşanan deprem fırtınaları ve Bandırma yakınlarında kaydedilen 3 büyüklüğündeki küçük depremler, bu hattaki gerilimin arttığını gösteriyor. Bunlar önemsiz gibi görünse de, geçmişte yaşadığımız büyük depremlerden önce benzer sinyaller alınmıştı.”
“Bandırma ve Erdek Kilitli Alanların Hemen Yanında”
Marmara’daki iki ana kilit noktası arasında enerji birikimi sürüyor. Bu iki nokta arasında Bandırma-Erdek hattı da bulunuyor. “Eğer enerji batıya yayılırsa, büyük depremin bu ikinci kilit nokta yakınında yaşanması ihtimali artar” diyen Perinçek, bu nedenle yerel yönetimlerin ve halkın, olası riskleri ciddiyetle değerlendirmesi gerektiğini söyledi.
“En Zayıf Binalardan Başlanmalı”
Perinçek, olası bir Marmara depremine karşı hazırlıkların hızlandırılması gerektiğini vurgulayarak, “Artık siyasi sınırlar değil, toplumsal dayanışma öncelik olmalı. En çürük binadan başlamak üzere kentlerimizi güçlendirmeliyiz” dedi.
“13 saniyelik bu deprem, bir uyarı niteliğindeydi” diyen Perinçek, daha uzun sürecek bir depremin büyük can kayıplarına neden olabileceğini hatırlattı.
Perinçek “Geçtiğimiz günlerde Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, aslında bizim ve birçok uzmanın beklediği büyük depremin bir habercisi, yani onun ayak sesleri. Deprem yaklaşık 13 saniye sürdü, bu nedenle ciddi bir yıkım olmadı. İstanbul’da bazı binaların zemin katlarındaki kolonlarda çatlamalar olmuş olabilir ama genel olarak hasar çok sınırlı kaldı. Bu yaşanan deprem büyük deprem değil ama büyük bir depremi tetikleyebilir. Çünkü enerji artık batıya doğru transfer olmaya başladı. Eğer bu süreç devam ederse, Marmara’nın batısında, belki de 7 – 7.5 büyüklüğünde bir deprem meydana gelebilir. Depremin merkezine yakın bir yerde, fay hattı üzerinde bir kilitlenme bölgesi tespit ettik. Bu nedenle artçı sarsıntılar doğuya yöneldi. Çünkü batıya geçişte bir engelle karşılaştılar. Enerji o bölgede sıkıştı, 6.2’lik depremi yarattı ama daha ileri gidemediği için doğuya yönelmek zorunda kaldı. Bu süreçte beklediğimizden fazla sayıda ve beklenenden daha büyük artçılar yaşadık. Bazı artçılar 5 büyüklüğüne kadar ulaştı. Bu artçıların ardından Trakya fay sistemi dikkat çekiyor. Biz bu sistemi 1991 yılında çalışıp yayınlamıştık. Bu sistemde bazı noktalar da kilitlenmiş durumda. Özellikle 1761 depremiyle ilişkili bölgede bir hareketlilik görüyoruz. Eğer bu artçılar 6.2’lik depremin daha batısında yoğunlaşmaya başlarsa ki başladı— o zaman Tekirdağ ile Marmara Adası arasında, endişe ettiğimiz o tehlikeli noktaya doğru yaklaşıyoruz demektir. Fayın, tarihsel olarak en son büyük depremini 1766 yılında yaşadığını biliyoruz. Aradan 250 yılı aşkın bir süre geçti. Bu da orada ciddi bir enerji biriktiğini gösteriyor. Haritamda gösterdiğim iki kilit nokta arasında enerji birikmeye devam ediyor. Bu enerji büyük olasılıkla batıya doğru, Marmara Adası’nın yanından Biga açıklarına transfer oluyor. Ama sadece oraya değil. Güneyde de bir hareketlilik var. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın güney kolu, Gemlik, Bandırma ve Erdek yönünde uzanıyor. Bu hattın geçtiği yerlerde de 2023 ve 2024 yıllarında deprem fırtınaları yaşandı. Yani enerji Bandırma’ya doğru da yöneliyor. Kimse fark etmedi ama Bandırma yakınlarında 3 büyüklüğünde bir deprem yaşadık. Bu belki büyük bir deprem değil ama bazen bu büyüklükteki sarsıntılar daha büyük bir depremin habercisi olabilir. Nitekim geçmişte Gökçeada depreminde bunu yaşadık: Önce birkaç tane 3 ila 4 büyüklüğünde deprem oldu, sonra büyük deprem meydana geldi. Özetle, Bandırma’dan Erdek’e, Çanakkale’ye kadar uzanan bir hat boyunca enerji birikiyor. Eğer bu enerji birinci kilit noktasını geçip batıya yönelirse, ikinci kilit noktasında veya civarında büyük bir deprem meydana gelebilir. Hatta bu tek bir büyük deprem değil, peş peşe iki veya üç büyük deprem şeklinde de olabilir. Bunun örneklerini geçmişte de yaşadık. Marmara Bölgesi bu anlamda kritik bir aday. Bu nedenle vakti çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Siyasi sınırlar bir kenara bırakılmalı, herkes el ele vermeli. Marmara çevresindeki kentlerde en riskli binalardan başlayarak acilen iyileştirme çalışmaları yapılmalı. Bu son 6.2’lik deprem belki büyük bir yıkıma yol açmadı ama bizi tekrar uyandırdı. Neyse ki sadece 13 saniye sürdü. Eğer 90 saniye sürseydi, İstanbul’da çok ciddi can kayıplarımız olabilirdi” ifadelerinde bulundu.
Haber: Serhat Barış