Omurga tümörlerinin hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebileceğini belirten Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, iyi huylu ve kötü huylu tümörler arasındaki farklara dikkat çekti.
İSTANBUL (İGFA) - Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Op. Dr. İdris Avcı, omurga tümörleri, iyi ve kötü huylu tümörler arasındaki farklar, cerrahi tedavi seçenekleri ve iyileşme sürecinde dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Omurga tümörlerinin, omurga kemiklerinde veya omurilik çevresindeki dokularda oluşan anormal hücre büyümeleri olduğunu dile getiren Op. Dr. İdris Avcı, “Bu tümörler, omurganın kendisinde (primer tümör) gelişebilir veya vücuttaki başka bir bölgeden (metastatik tümör) omurgaya yayılabilir.” dedi. Omurga tümörlerinin, omurilik ve sinir köklerine baskı yaparak ağrı, fonksiyon kaybı ve sinir hasarına yol açabileceğine dikkat çeken Op. Dr. İdris Avcı, “Omurga tümörleri, omurganın farklı bölümlerinde gelişebilir ve hem kemik yapıyı hem de sinir dokusunu etkileyebilir. Omurga tümörleri primer veya metastatik olabilir.” şeklinde konuştu.
OMURİLİĞE BASKI YAPAN TÜMÖRLER CİDDİ SEMPTOMLARA YOL AÇABİLİR!
Primer omurga tümörlerinin, omurga kemiklerinde veya omurilik çevresinde direkt olarak gelişen, metastatik omurga tümörlerinin ise vücudun başka bir yerindeki kanserin omurgaya yayılmasıyla oluşan tümörler olduğunu aktaran Op. Dr. İdris Avcı, “Primer omurga tümörleri osteoid osteoma, osteoblastom gibi iyi huylu tümörler veya kordoma gibi nadir kötü huylu tümörler primer tümörler arasında sayılabilir. Metastatik omurga tümörleri de omurgada en sık karşılaşılan kötü huylu tümörlerdir” dedi.
Omurga tümörlerinin, omuriliğe baskı yaparak ağrı, duyu kaybı, güçsüzlük ve hareket kısıtlılığı gibi ciddi semptomlara yol açabileceğini de sözlerine ekleyen Op. Dr. İdris Avcı, bu semptomların, tümörün büyüklüğüne, yerleşim yerine ve sinir yapıları üzerindeki etkisine göre değişiklik gösterebileceğine vurgu yaptı.
İyi huylu ve kötü huylu tümörler arasındaki farklara değinen Op. Dr. İdris Avcı, “İyi huylu tümörler genellikle yavaş büyür ve çevre dokulara zarar verme olasılığı daha düşüktür. Kötü huylu tümörler ise daha hızlı büyüyebilir ve çevre dokulara saldırma eğilimindedir. İyi huylu tümörler yayılmazken, kötü huylu tümörler vücudun diğer bölgelerine yayılma potansiyeline sahiptir. İyi huylu tümörlerin cerrahi olarak çıkarılması genellikle yeterli olurken, kötü huylu tümörlerde ek olarak kemoterapi veya radyoterapi gerekebilir. İyi huylu tümörler genellikle yaşamı tehdit etmez, ancak kötü huylu tümörler metastaz yaparak hayati tehlike oluşturabilir. Omurga tümörleri, iyi veya kötü huylu olsalar da sinir yapılarına baskı yaparak sinirsel semptomlara neden olabileceğinden tedavi gerektirebilir.” diye konuştu.
Kaynak: İGF Haber