güvenilir kaynak casibom giriş maritbet
SON DAKİKA

KADIN GİRİŞİMCİLERDEN “EŞİTLİK İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ” PANELİ

Bandırma Ticaret Odası’ da gerçekleştirilen panelde, kadınların iş hayatında, siyasette ve toplumsal yaşamda karşılaştıkları eşitsizlikler ele alındı.

Haber Giriş Tarihi: 15.03.2025 14:08
Haber Güncellenme Tarihi: 15.03.2025 14:08
Muhabir: Selin Girgin
KADIN GİRİŞİMCİLERDEN “EŞİTLİK İÇİN GÜÇ BİRLİĞİ” PANELİ

Bandırma Ticaret Odası Kadın Girişimciler Kurulu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında “Kadının Toplumdaki Önemi ve Konumu” konulu bir panel düzenledi. “Eşitlik İçin Güç Birliği” kavramının ele alındığı panelin moderatörlüğünü Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi (BANÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serap Palaz üstlenirken, konuşmacılar arasında BANÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gökhan Orhan ve BANÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Vehbi Bayhan yer aldı.

“Eşitlik Hepimizin Ortak Meselesi”

Programın açılış konuşmasını yapan Bandırma Ticaret Odası Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Gözde Engür, kadınların ekonomik olarak güçlenmesinin sadece bireysel değil, toplumsal bir kazanım olduğunu vurguladı. Engür, “Kadınların ekonomik olarak güçlenmesi, sadece bireysel bir kazanım değil, daha güçlü, daha adil ve daha sürdürülebilir bir toplumun temel taşıdır. Ancak biliyoruz ki eşitlik kendiliğinden gelmez; cesaretle, dayanışmayla ve kararlılıkla inşa edilir. İş dünyasında, siyasette, akademide ve hayatın her alanında kadınların daha fazla yer alması için hep birlikte çalışmamız gerekiyor. Çünkü eşitlik sadece kadınların değil, hepimizin ortak meselesidir. Bugün burada attığımız her adım, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de şekillendirecek. Kapsayıcı ve daha güçlü bir ekonomi ile toplum yaratmak için omuz omuza ilerlemeye devam edeceğiz.” dedi.

“Toplum Kadın Potansiyeli Sınırlandırıldığında, Geleceği Sınırlamış Olur”

Panelin moderatörü Prof. Dr. Serap Palaz, kadın-erkek eşitliğinin yalnızca yasalarla değil, toplumun zihniyetinde başlayarak sağlanabileceğine dikkat çekti. Palaz, “Kadın-erkek eşitliği uzak bir hedef ya da sadece bir temenni değil, hep birlikte inşa etmemiz gereken bir gerçekliktir. Eşitlik yalnızca yasalarla, politikalarla ya da istatistiklerle sağlanmaz. Gerçek eşitlik fırsatlara erişimde, karar alma mekanizmalarında ve en önemlisi toplumun zihin yapısında başlar. Bir toplum, kadın potansiyelini sınırladığında aslında kendi geleceğini sınırlamış olur. Kadın hakları sadece kadınların savunmasıyla olmuyor, biz birlikte hareket edersek, toplumsal değer yargılarının değişmesini sağlayabiliriz.” diye konuştu.

“Kadın ve Erkeklik Doğuştan Gelen Değiştirilemez Özellikler Değildir”

BANÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Vehbi Bayhan ise toplumsal cinsiyet kavramının bireylerin kimliklerini nasıl şekillendirdiğini anlattı. Bayhan, “Farklı toplumlar, kültürler ve tarihsel dönemler, bireyin kimlik bileşenlerini şekillendirir. Doğduğumuz andan itibaren sahip olduğumuz biyolojik miras ve kromozomlarımız bizi kadın ya da erkek olarak dünyaya getirir, ancak kadınlık ve erkeklik rolleri sonradan öğrenilir. Toplumsal cinsiyet, kimliğimizin bir bileşeni olduğu gibi, din, etnik köken ve sosyal statü de kimliğimizi şekillendiren diğer unsurlardır. Burada bir başka önemli konu da dilde cinsiyetçi ifadelerden kaçınmaktır. Özellikle ‘bayan’ kelimesinin kullanımı yerine ‘kadın’ kelimesinin tercih edilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. İngilizce konuşan toplumlarda ‘lady’ ya da ‘gentleman’ gibi nazik hitap şekilleri bulunur. Ancak bizde ‘bayan’ kelimesi zamanla kadınları çağırmak için kullanılan, ama aslında dilimize sonradan yerleşmiş bir ifade haline gelmiştir. Oysa ‘hanımefendi’ ya da doğrudan ‘kadın’ kelimesini kullanmak, hem daha doğru hem de daha saygılı bir ifadedir. Kadınlık ve erkeklik, doğuştan gelen değişmez özellikler değildir; aksine, toplumun bize biçtiği roller doğrultusunda şekillenen kimliklerdir.” dedi.

“Kadınlar Ciddi Oranda Dezavantajla Karşı Karşıya”

Kadınların toplumsal konumu ve eşitsizlikleri ele alan Prof. Dr. Gökhan Orhan, küresel verilerin kadınların pek çok alanda dezavantajlı olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Orhan, “Veriler ortada, küresel verilere de baksak ciddi bir dezavantaj kalıbıyla karşı karşıyayız. Dünya genelinde kendini tekrar eden bir desen var. Hemen her alanda, iş hayatında, katılım, gelir, eğitim, sağlık gibi her yerde bir eşitsizlik karşımıza çıkıyor. Bunu düşey ve yatay toplumsal cinsiyet ayrımcılığı kavramlarında inceliyoruz. Kadınların dezavantajlı olmadığı tek bir alan var. O da yaşam beklentisi. Dünyanın neresine giderseniz gidin, kadınlar erkeklerden daha fazla yaşıyor. Fakat bunun da bir istisnası var. Dünyada son araştırmaları okuduğumda nerede bir düzensizlik, iç savaş varsa ilk önce kadınları vuruyor. Kadınların yaşam beklentisinde bu koşullar nedeniyle ciddi oranda düşme yaşanıyor. Terazi çok düzgün değil. Kadınlar, erkeklere kıyasla çok ciddi bir dezavantajla karşı karşıya.” diye konuştu.

Panel, katılanlar için hediye çekilişi ile sona erdi. Haber: Selin Girgin

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bandirma Yasam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.