Balıkesir’imiz il olma vasfını Cumhuriyet devrine borçlu olan bir yerleşim yeridir. Daha önce Osmanlı döneminde ilden küçük bir idari birim olan mutasarrıflık olarak Osmanlının son döneminde Karesi Mutasarrıflığı adıyla anılan Balıkesir’imiz kuruluş devrinden Osmanlı’nın son devrine kadar Osmanlı Devlet teşkilatı içinde Karesi Sancağı olarak bilinen ve anılan bir saha olarak tanınmıştır.
Türk hâkimiyeti döneminde Karesi beyliği denilen Anadolu Selçuklu sonrası Türk beyliğinin başkentliğini yapan Balıkesir’imiz Osmanlı döneminde Ankara Savaşı sonrasındaki Fetret Devri denilen devrin ilk dönemlerinde bağımsızlık ilan eden Yıldırım Beyazıt’ın oğlu İsa Çelebinin de başkentliğini yapmış, onun ölümünden sonra tekrar Osmanlı yönetimi içerisinde normal bir sancak merkezi olmuştur.
Balıkesir bölgesi Osmanlı Döneminde iç kesimlerde kalması nedeniyle sürekli Osmanlıya bağlı yaşamış ama yer yer celali ayaklanmalarına hatta bölgesel celali ayaklanmalarının merkezi sahalarında kalma durumuna düşmüştür. Ama bütün bu ayaklanmalar hep geçiştirilmiş Balıkesir Osmanlı hanedanına ve devletine sürekli bağlı kalmıştır. Balıkesir bölgesi Osmanlı devleti için duraklama döneminden başlayarak gerçekleştirilen konargöçer iskânları için konargöçer yerleştirilen önemli merkezlerden biri olmuştur.
Bu nedenle Balıkesir’imizin pek çok kırsal yerleşimi konargöçer Türkmen ve Yörük obalarının adlarını taşımaktadır. Bilhassa 1760’lı yıllarda Balıkesir’in bağlı bulunduğu Bursa vilayetinin (Hüdavendigar Vilayetinin) valisi bulunan Ahmet Refik Paşa’nın valiliği esnasında önemli konargöçer iskânı gerçekleştirilmiştir.
Aynı dönemlerde başlayan Balkanlardaki ve Kafkaslardaki Osmanlı gerilemesi neticesinde 1800’lü yıllarda ortaya çıkan Balkan ve Kafkas göçmenleri de Osmanlı devleti tarafından Balıkesir bölgesine bilhassa Bandırma bölgesine çoğunlukla yerleştirilmişlerdir.
1. Dünya Savaşı ve ona müteakip gerçekleşen Kurtuluş Savaşında da Balıkesir’in rolü büyük olmuştur. Gerçi Balıkesir Kurtuluş harbi döneminde Balıkesir Kongreleriyle Kuvayı Milliye’nin doğusuna öncülük ederken Batı cephesinde Yunana karşı ilk direnişi gerçekleştirmiş Mustafa Kemal ve Arkadaşlarına Kurtuluş Harbinin hazırlık dönemi süresince zaman kazandırmış bir yerleşim yeri bir bölge oluşturmuştur.
Ancak aynı Balıkesir Bölgesi Ahmet Anzavur ve Çerkez Ethem isyanlarıyla Mustafa Kemal ve arkadaşlarına karşı direniş göstermiş onlara karşı da mücadele ederek Osmanlı hükümetine işbirlikçiliği yapmış bir bölge olma özelliğini de göstermiştir. Ne var ki bu ikinci özellik Balıkesir’in il merkezi bölgesinden ziyade Bandırma, Gönen, Manyas, Susurluk bölgesi için geçerlilik gösteren bir durum arz etmiştir.
Kurtuluş harbi bitip ülke kurtarıldıktan sonra Mustafa Kemal’in ilk yurt gezilerine sahne olan yerleşim yerlerinden birisi de Balıkesir’imiz olmuştur. Nitekim daha Cumhuriyet ilan edilmeden 1923 yılında yapılan ilk Balıkesir gezisi 6 Şubat tarihinde gerçekleşmiştir. Mustafa Kemal’in Balıkesir’e ilk gelişi olan bu ziyaret Mustafa Kemal’in peş peşe belirli zaman aralıklarıyla Balıkesir’e gerçekleşen ilk gezisi 6 Şubat 1923 tarihli bu gezi olacaktır.
Mustafa Kemal’in camide bizzat minbere çıkarak hutbe denilen konuşmayı yaptığı ünlü Balıkesir Hutbesini gerçekleştirdiği gezi bu gezidir. Mustafa Kemal bu hutbesinde Türkiye denilecek devletin dini açıdan en bağnaz sahalarından bir merkez görünümündeki Balıkesir’de boşuna değildir.
Kurtuluş harbinin en önemli dinsel kökenli halifeye bağlılık adına gerçekleştirilen iç isyanları olan Anzavur isyanlarının geçtiği sahada böyle bir hutbenin Zağnos Paşa Camiinin minberinden yapılması düşünceme göre tesadüfi değildir. Devam edecek…