Zaten Yunan işgali açısından Bandırmamız Yunan işgalini en son gören yerlerden birisidir. Ama yine de vurgulamak isterim ki Bandırmamız Yunan işgaline en son uğrayan yerlerden olmasını Osmanlının başkenti İstanbul’a yakınlığına ve o dönemlerde ki yöneticilerin İstanbul hükümeti ile dolayısı ile işgalci itilaf devletleri ile iş birliği halinde olmasına borçludur. Kaldı ki zaten Bandırma şehrinin halkının önemli bir kısmı Rum, Ermeni, Yahudi gibi azınlıklardan oluşmaktadır. Geriye kalan İslam ahalinin büyük çoğunluğu da kendini saraya yakın ve ona sadık hisseden onunla gönül bağı olduğunu düşünen Kafkasyalı, Çerkez, Dağıstan, Balkanlı, Pomak, Boşnak, Arnavut gibi etnik gruplardan oluşmaktadır.
Bu nedenledir ki işgal güçleri Bandırma bölgesini kendileri ile iş birliği halinde olan Osmanlı hükümetinin denetiminde bir bölge kabul etmekte oranın işgal edilmesine veya ettirilmesine gerek görmemektedirler. Kaldı ki zaten kendi askeri gemileri Bandırma körfezinde demirli olduğu sürece kendileri de bu bölgeyi denetim altında tuttuklarını düşünmektedirler. Bu yüzdendir ki Bandırma bölgesi, hatta Güney Marmara hiçbir işgal görmemiştir. Ancak işgal devletlerini bu sessiz durumdan uzaklaştıran önemli bir olay gerçekleşecektir.
26 Ocak gecesini 27 Ocak’a bağlayan 1920 tarihinde Gelibolu bölgesinde ki Akbaş cephaneliği Balıkesir bölgesi Kuvayı Maliyecilerinden Edremit kaymakamı Hamdi Bey tarafından basılacak burada ki silah ve cephane Lapseki üzerinden Biga ve Yenice taraflarına ağırlıklı olarak aktarılırken bir kısmı da Bandırma üzerinden Karacabey ve Balıkesir’e aktarılacaktır.
İşte bu baskın Güney Marmara konusunda sessiz kalan tabiri caizse uyuyan işgal devletlerini uyandıracak ve harekete geçirecektir. İngilizler hemen bu silah ve cephanenin izini sürmek üzere askeri gemilerini ve bazı askeri müfrezelerini harekete geçireceklerdir. Bir harp gemisi Lapseki’ye gelirken, 2 harp gemisi eşliğinde bir nakliye gemisi Bandırma körfezine çıkacaktır.
Bandırma körfezine demirleyen bu gemilerden nakliye gemisinden çıkarılan bir yüzbaşı komutasındaki 200 İngiliz askeri daha önce de belirttiğim gibi Bandırmada karaya ayak basacak, Bandırmanın sahil bölgesinde ki resmi binaları işgal edecektir. Bugünkü halkın sinema binası dediği kültür merkezinin bulunduğu sahada mevcut olan hükümet konağı ve 14.kolordu karargahı kontrol altına alınacak sahil bölgesi ve Bandırma 1 Şubat 1920’de işgal altına alınacaktır.
Bu işgal gerçekleşirken İngiliz yüzbaşısı bir yandan da hem kolorduya hem kaymakamlığa Bandırmaya çıkarılması ihtimali olan Akbaş baskınıyla kaçırılan silah ve cephanenin kendilerine teslimini isteyecektir. Aldığı istihbarata göre bir kısım silah ve cephanenin Bandırma bölgesine çıkarıldığını kesin bildiğini belirten İngiliz yüzbaşısı hem onları isterken hem de bunları yapanları istemektedir. Bunun için kolorduya ve kaymakamlığa baskı yapmakta onları tazyik altında tutmaktadır.
Bunlara paralel olarak İstanbul’dan İstanbul hükümeti de aynı şekilde davranmakta gönderdiği temsilcilerle hem kolordudan hem de kaymakamlıktan İngilizlerin isteklerinin yerine getirilmesini beklemekte bu yolda tavsiyelerde bulunmaktadır. Oysa Bandırmada bunu gerçekleştirmenin imkanı yoktur. Çünkü bazı kaynaklara bakılırsa denizden Bandırmaya ulaştırılan bir kısım silah ve cephane hemen Balıkesir’e Karacabey’e ulaştırılmıştır. O zaman Bandırmada çok kuvvetli bulunan tek arabacı esnafı can siper hane bir çalışmayla kısa zamanda bu görevi yerine getirmekte.
Bandırmaya ulaştırılan silah ve cephanenin bir kısmını Balıkesir’e ulaştırmak üzere Susurluk hattına hatta Balıkesir’e ulaştırırken bir kısmı Karacabey’e cephane ve silah ulaştırarak, silah ve cephanenin Bandırmadan çıkarılmasını sağlamıştır. İngiliz hükümeti kararlıdır, işgal sürmekte Bandırma İngiliz işgalini yaşamaktadır. Hatta Bandırmadaki yetkililerin sahildeki Rum mahallesinden Ermeni mahallesinden gösterilen evlere yerleşmeye İngiliz askerleri bu bölgedeki okulu ve bazı İslam ahalinin evlerine girerek kendilerine yerleşim yeri seçtikleri görülmüştür. Büyük ihtimalle onların yerleşim yerleri olarak seçtikleri okul bugünkü öğretmen evi binasıdır.
Ama bazı kaynaklarda da bugünkü Bandırma ilköğretim okulunun olduğu yolunda bilgiler vardır. Hangi okul olursa olsun İngiliz askeri bu bölgede konutlanmış ve Bandırmayı, Bandırma resmi binalarını yaklaşık 11 gün işgal altında tutmuştur. Bizzat İngiliz bayrağı çekilerek Bandırmaya yaşatılan bu işgalden Bandırmanın kurtuluşu Balıkesir’den gelen meşhur İngiliz Kemal’in yönlendirdiği plan ve program uygulanarak kurtarıldığını söylememiz mümkündür. Devam edecek…