Bu nedenle İstanbul’un İDO’ su Bursa’nın BUDO’ su yanında Bandırma ve Balıkesir’inde BADO’su direğinde Türk bayrağını dalgalandıran feribotlarının Marmara limanları Ege limanları hedefli olarak bu iki denizde boy gösterebilirler. Böyle olduğunda hem Türk milleti olarak hem de Bandırmalılar olarak Kabotajın bize verdiği hakları daha iyi kullanıyor ve bu kanundan daha iyi yararlanıyor olabiliriz. Şurası bir gerçek ki, Bandırmalımız şu anda deniz ulaşımı olarak İstanbul cihetinde İDO feribotlarından Tekirdağ cihetinde özel şahıslara ait feribot ve Ro-Ro gemilerinden yararlanmakta bunlara ek olarak birde Marmara ve Avşa adalarına yapılan deniz yolculuklarından yararlanabilmektedir.
Bütün bunlardan sonra şunu da söyleyebiliriz ki Balıkesir’imiz İstanbul ve bursa gibi büyükşehir belediyesi statüsüne kavuştuğuna göre İstanbul, İzmir ve Bursa belediyelerinin deniz ulaşımı sahasında başlattığı girişimlerin benzerini bence mutlaka başlatmalıdır. Çünkü Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin hem ege denizinde hem Marmara Denizinde sahil şeritleri ve haliyle iskeleler oluşturabilecek sahaları mevcuttur. Bu imkan elinde bulunan Balıkesir’imizin de İstanbul ve bursa gibi bir veya iki ayrı denizde görev yapabilecek deniz otobüsü işletmesi oluşturması, oluşturabilmesi ve işletmesi pekala mümkündür. Yukarıda belirttiğim gibi İstanbul’un ve Bursa’nın Büyükşehir Belediyesine ait İDO ve BUDO deniz otobüsleri işletmesi mevcut olup bu denizde yolcu taşırken neden Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’nin oluşturacağı BADO veya BALDO ismiyle devreye sokacağı bir kısmının Güney Marmara ve Marmara Denizi’nde bir kısmının Ege kıyılarında yolcu taşıyacak deniz otobüsleri görev yapıyor olmasın. Bence geçirdiğimiz seçim sonunda iş başına gelen yeni büyükşehir belediye başkanının ve belediye meclisinin bu konuyu düşünüp bu konuda girişimleri başlatması ve gerçekleştirmesi yerinde olacak. Balıkesir halkını memnun edecek bir icraat olacağı muhakkaktır. Umarım bu konu büyükşehir belediyesi başkanı ve belediye meclisince düşünülür ve uygulama bulur. Bugüne kadar bandırmamızda süreklilik arz eden deniz ulaşımı İstanbul dışında gerçekleştirilmediğinden hiç değilse süreklilik arz eden bir ulaşım gerçekleşememişse bunun sebebi bu konuyla ilgili makamların İstanbul dışında bir başka limana sefer düşünememiş olmalarıdır düşüncesindeyim.
Oysa Bandırmalı ve Bandırma’nın ard ülkesi Bandırma merkezli oluşturulacak bir deniz otobüsü işletmesinin devreye sokacağı feribotlarla İstanbul ile de Tekirdağ ile de Çanakkale ve İzmir ile de deniz yoluyla ulaşıma sahip olabilir ve bu ulaşım yolcular açısından kara yolundan daha rahat ve eğlenceli de olabilir. Bandırmanın konumu nedeniyle dahil olduğu Balıkesir ili Balıkesir büyükşehir belediyesi aynı imkanlara sahip olabileceğinden Bandırma için söylediğimiz fırsat ve gerekçeler onlar için de pekala söz konusu olabilir kanaatindeyim. Umarım Kabotajı kutlayan Bandırmalı ve Balıkesirli bir gün dile getirdiğim hususları da gerçekleştirebilecek yöneticileri seçip başına getirmeyi ve onlar eliyle Kabotaj kanunun bize sağladığı bütün hakları istediğinde kullanma imkânını elde edebilir. Deniz kıyısında oturup, denizinden yararlanamayan bir Bandırmalı durumundan kurtulup, denizinden her sahada, her konuda azami yararlanan, ulaşımda geniş çapta denizinden yararlanmayı bilen bir Bandırmalı olmak ümidiyle.
Biz bu dilekler içerisinde düşünürken bu dileklerimizin gerçekleşmesini ümit ederken ne yazık ki çevremizde gelişen yollar, kestirme yollar, yapılan köprülerin getirdiği avantajlar nedeniyle ülkemizde deniz yoluyla yapılacak ulaşımın tercih edilme ve itibar durumu azalmıştır. Hatta diyebiliriz ki belki de kara yollarındaki ulaşımı desteklemek amacıyla bandırma üzerinden İstanbul’a yapılan İDO kanalıyla gerçekleştirilen yolcu taşımalarda azalmalar da görülmeye başlamıştır. Tabi demiryollarıyla yapılacak ulaşımlar da deniz yoluyla yapılacak yolcu taşımalara ket verebilecek özellikler kazanmaya başlamıştır. Hava yollarında kara ve demir yollarında görülen gelişmeler ve gerçekleştirilen özendirmeler nedeniyle ülkemiz bünyesindeki deniz yoluyla yapılan yolcu taşımaları azalmalara uğramış görünmektedir. Bu nedenle bandırma yolcudan ziyade yük ve eşya, maden veya hububat taşımada kullanılan liman durumuna gelmiş görünmektedir. Halk arasında söylenilen rivayetvari anlatımlara göre medyadan sızdırılan bazı anlatımlara göre bandırma limanı da şu anki yerinden başka yere yine söylentilerde adı zikredilen Çavuşköy sahasına nakledildiğinde bandırma limanı tamamen yük gemilerinin yük indirip bindirdiği bir liman özelliğini alacak görünüm arz edecektir görüşündeyim. Çevremizde bulunan denizcilik fakültesine rağmen bandırmamızın alacağı bu yeni görünüm kabotaj haklarının kullanımına tam manasıyla uygun bir görünüm olacak mıdır? sorusunu gelecekte Bandırma limanı kabotaj haklarının kullanımında en önemli görev ifa eden bir liman olacaktır diye cevaplandırma imkanı bulabiliriz.
Kabotaj hakkı ve bayramı konusunda bandırma için dile getirdiğimiz konular ne yazık ki tüm sahil şehirlerimiz için de geçerlidir. Anadolu yarımadasını çevreleyen üç denizimde mevcut sahillerimiz arasında yolcu taşıyan düzenli bir ulaşım gerçekleştiren sistemimiz ne yazık ki yoktur. Mustafa kemal devrinin getirdiği devlet deniz yolları ve denizcilik bankası gibi oluşumlar ve kuruluşlar Mustafa Kemal zamanındaki amaç ve görevlerinden uzaklaştırıldığından ne Karadeniz’de ne ege denizinde ne de Akdeniz’de İstanbul’dan başlayarak Karadeniz’deki en uzak limanlara ege ve Akdeniz’deki en uzak limanlara yolcu taşıyan yolcu gemilerimiz ne yazık ki yoktur. Bu yüzdendir ki bu denizlerde bayrak taşıyan Türk yolcu gemilerimiz görülememektedir. Oysa kabotaj kanunu gereğince bu denizlerde yolcu taşıma hakkı sözde bizim gemilerimizindir. Ama ne yazık ki İstanbul, Samsun, Trabzon hattında İstanbul, Çanakkale, İzmir, Bodrum, Antalya, İskenderun limanlarına yolcu taşıyan gemilerimiz mevcut değildir. Bu yüzdendir ki ülkemize gelen turistler sözüne ettiğim sahalarda yolculuklarını geldikleri ülkenin gemileriyle gerçekleştirmekte, bizim limanlarımız arasında lüks yabancı gemiler cirit atabilmektedir. Bu durumun giderilmesi için ya devlet deniz yolları işletmesinin veyahut benzeri kurulacak yeni işletmelerin devreye sokulup kendi sahil limanlarımız arasında kendi yolcularımızı kendimizin taşıyabilmesi gerçekleştirilmelidir düşüncesindeyim.
Şunu da vurgulamak isterim ki böyle bir sistem gerçekleştirildiğinde karayollarımızın da yükü ve trafiği azalabilecek ve enerji açısından da tasarruf sağlanabilecektir kanaatini taşımaktayım. Bütün bu bilgilerden sonra kabotaj bayramını Bandırmalımız başta olmak üzere tüm milletimize kutlu olsun, kabotaj bayramını hakkıyla kutlayabilmek için kabotaj hakkını veren kanunun yöneticilerimizce ve halkımızca iyice öğrenilip bunun gereğini yaparak görevlerimizi gerçekleştirmenin huzuruyla bu bayramımızın daha güzel geçeceği düşüncesindeyim. Umarım ümitlerim ve ümitlerimiz gerçekleşir.