SON DAKİKA
Hava Durumu

Kuruluş Devrinde Osmanlı Devleti

Yazının Giriş Tarihi: 23.07.2024 08:36
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.07.2024 10:05

Yine bu devirdeki Katolik (Batı) kilisesiyle Ortodoks (Doğu) kilisesi arasındaki köklü nefret, papa-patrik rekabeti Osmanlıların Avrupa’daki ilerleyişini çok kolaylaştırmıştır. Balkanların Ortodoks halkı, Bogomil mezhebi gibi mezhep taraftarları Osmanlıları tercih etmişlerdir. Papa ve onun yandaşı Hapsburg’lulara karşı Osmanlı idaresine taraftar olmayı tercih etmişlerdir. I. Murat Osmanlı imparatorluğunun kurucusudur. Nasıl Osman Bey, Osmanlı beyliğinin kurucusu ise, I. Murat’ta Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusudur.

Fethettiği sahalardaki akıllı hareketleri ve taktiği ile darbe indirmeden, zulmetmeden bütün toplulukların teslimiyetini emniyet altına almayı başarmıştır. Kendisinden sonra gelecek yöneticilerin hedef ve stratejilerini oluşturmuştur. Osmanlılar Bizans’tan aldığı Anadolu topraklarındaki halkı politik sistemlerine kolayca katmışlardı.

Ancak güneydoğu Avrupa’daki (Balkanlardaki) oldukça geniş toprakları elde edince buradaki Hristiyan, İslav ve Rumları kendilerine bağlı tutmak için sayılarının (Nüfus miktarlarının) yetersiz olduğunu gören Osmanlılar toleranslı davranışları terk edeceklerdir.

Yeni bir sistem deneyeceklerdir. Bu sistemi ilkin I. Murat uygulayacaktır. Bu uygulanan sisteme göre Müslüman olan, Müslümanlığı kabul eden Hristiyanlar her yönden tam Osmanlı vatandaşı olmuştur.

İslamiyet’i arzulamayan Hristiyanlar ikinci sınıf vatandaş olmuşlardır.

Türk ordularına karşı koyan Müslümanlığı kabul etmeyen erkekleri köle, kadınları cariye olarak kullanmak yetkisi Osmanlı askerlerinde vardır. Osmanlı askerine karşı koymayanların Müslüman olmayan Hristiyanlar cizye ve haraç gibi özel vergiler ödemeleri şartıyla, aile hayatlarını düzenlemek için gerekli dini ve hukuki özgürlüğe sahip kılınmışlardır.

Bu yeni sistem balkanlarda toplu din değiştirmelere buna bağlı olarak büyük bir ırklar karışımına sebep olmuştur. Bosna’da, Hersek’te, Arnavutluk’ta, Makedonya’da bugün bulunan Müslüman azınlıkları bu uygulamanın neticesidir.

Bu sistemde esas olan insan unsuru, yani asker olacak şahıs ailelerinden toplanan Hristiyan gençleridir. Geç yaşta ailelerinden alınan bu gençlere İslamiyet öğretilerek Türk adetleri öğretilerek yetiştirilmekte, askerlik çağına hazırlanmaktadır.

Askerlik çağı geldiğinde acemi oğlanlar ocağında eğitilirler ve ihtiyaç görüldükçe orduya katılırlar. Verildikleri ocaklarda görev yaparlardı. Ulufe denilen ücret alırlardı. Evlenmeyip sürekli kışlalarda yaşarlardı. Bilhassa yeniçeri denilen piyade askerler Kapıkulu ocaklarının en önemlisidir. Sultanı koruyan, ona sadakat gösteren insanlardır. Yüzyıllarca bu askerler kudret timsali olmuşlar. Sultanın ve devletin sadık muhafızları olarak görev yapmışlardır.

14. Yüzyılda başlayan Osmanlı Avrupa akınları sırasında bu sistem ve askerler Avrupa karşısında Osmanlılara üstünlük sağlamıştır.

I. Murat Hristiyanlarla Müslümanların Osmanlı Devleti dâhilinde birleştirilebildiğinde, devletin çok kuvvetli olacağını görmüştür.

Balkan Hristiyan halklarının yardımı sağlanabilirse, Anadolu’ya dönülerek buradaki Türk beyliklerinin imparatorluğa daha rahat katılabileceğini görmüş, bunu sağlamak için Hristiyan tebaadan bazılarına yüksek mevkiler verilmesinden kaçınmamıştır. Anadolu Beyliklerinden Hamit ve Teke beyliklerini para ve anlaşmalarla elde eden I. Murat Karamanlılarla dev mücadeleye atılmıştır. Bu savaşlarda Hristiyanlardan oluşan (Slav ve Rumlardan) ordularını da gösteren I. Murat bu birliklerinin sadakatle çok iyi dövüştüğünü görmüştür. Başarı söz konusu olmasına rağmen durumu tehlikeli ve uygun görülmeyen I. Murat geri çekilmiştir.

Anadolu beyliklerine, Balkan devletçilerinden destek olabilecek kesimler elde eden Osmanlılar, bu nedenle bir müddet daha, güneydoğu Avrupa’ya dayalı bir imparatorluk olarak kalmışlardır.

I. Murat’ın yerini alan I. Bayezid, savaşçı Hristiyan grupları kullanmayı uygun bulmuştur. Buna en uygun olan Sırpları kazanmayı amaçlayan I. Bayezid bazı tavizler vermiştir. Sırp prensesi Despina ile evlenen I. Bayezid Sırplara özerklik vermiştir. Bunun sonucunda Sırp kuvvetleri Müslümanlarla aynı haklara sahip olarak Osmanlı ordusuna katılmışlardır. Bu sıralarda Sırplar daha sonra milli bir utanç sayacakları Kosova mağlubiyetine aldırmamaktadırlar. Osmanlılarla birlikteliklerinin Macar ve Bulgarlardan kendilerini koruduğunun bilincedirler. Devam edecek…

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
    logo
    Bandirma Yasam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.