Muhteşem Yüzyıl dizisinde gerçekleşen ölümü ile seyircinin gönlünde üzüntü yaratan damat İbrahim Paşa aslında olayın yaşandığı zamanda da İstanbul halkının gönlünde ölümü ile teessür yaratmış bir kişiliktir ama Türk halkı Kanuni’nin çevresindekilere ölüm getiren yapıda bir yönetici olduğunu nedense hiçbir zaman tam anlamıyla anlayamamıştır. Belki bunda devrinin Osmanlı İmparatorluğunun en parlak devri olmasının payı kadar Kanuni’nin süs ve şatafata düşkün etrafını ihsanlara boğan bir kişilikte olmasının payı da büyüktür.
Ne var ki Kanuni tahta oturduktan sonra yakınlarına ve sevdiklerine hep kötülük getirmiş ölüm getirmiş bir şahsiyettir. Nitekim İş başına geçmesinin akabinde babasından yadigâr yaşlı Sadrazam Piri Mehmet Paşayı iş başından uzaklaştırmış ve onun yerine doğru dürüst devlet hizmetine girmemiş vezir bile olmamış Odabaşısı halk tabiri ile odacısı İbrahim Ağayı Veziri Azam yapmıştır. Bu davranışı ile yaşlı piri Mehmet Paşayı gelecekte gerçekleşecek tartışmalı ölüme (Zehirlenerek öldürülme iddiası vardır) mahkûm ettiği gibi ikinci vezir durumundaki Ahmet Paşayı da Mısır’a vali tayin etse bile isyana teşvik etmiş ve akabinde idam edilerek ölümünü sağlamış bir icraatı gerçekleştirmiştir.
Sadrazamlığa getirilen üstelik bununla kalmayıp kız kardeşi Hatice Sultanla evlendirilen damat İbrahim Paşada daha sonra aynı akıbete uğratılacaktır. Ne tuhaftır ki Sadrazam yapıp kız kardeşini vererek damat edindiği İbrahim Paşayı daha sonra kendi verdiği fetva ile idam ettirip ortadan kaldıracak kişide kanuni sultan Süleyman olacaktır. Kanuni aynı şekilde çok sevdiği en büyük Şehzadesi Mustafa’yı da önce çok sevecek onunla iftihar edecek fakat sonra verdiği fermanla idam ettirerek yok edecektir. Aynı baba şefkatinden Hürrem’den olan oğlu Şehzade Beyazıt’ta nasibini alacak kaçtığı İran’da babasının emriyle çoluk çocuğuyla birlikte katledilecektir. Kendi evlatlarına torunlarına acımayarak ölümü reva gören katleden Kanuni Sultan Süleyman bazıları eniştesi olan Sadrazamlara da acımayacak pek çoğunu idam ettirerek ortadan kaldıracaktır.
Onun şefkat ve sevgisinden yaşadığı sürece yararlanabilen ender iki kişilik sadece kızı Mihrimah Sultan ve eşi Hürrem Sultan olmuştur. Bunun dışındaki yakınlaştığı kişilerin pek çoğu onun zulmünden yahut hükmünden zarar görmüşlerdir. Nedense Osmanlı halkı zamanında bu durumu fark etmediği gibi bugünkü Türk halkı da bu durumdan pek haberdar değildir. Ama bunda tarihçilerin suç ve kabahati oldukça büyük olmalıdır. Bakıyoruz geçmişin tarihçileri olsun günümüz tarihçileri olsun gerçek bilgiler vermek yerine zamanın hâkim iktidarlarının tesir ve etkisinde kalarak onların istediği bilgilendirmeleri yamaya yönelmeyi tercih etmektedirler.
Nitekim son dönemde İktidarın Kanuniyi yüceltme, Damat İbrahim Paşayı küçük görme anlayışına sahip iktidarına yağcılık peşinde koşan tarihçi ve tarih araştırmacılarının bazı gerçekleri hiç değilse düne kadar bize gerçek diye sundukları bazı bilgileri bugün reddetmeye yöneldiklerini görmekteyiz. Bugün tarihi bilgileri araştırmakla ünlenen gazeteci Murat Bardakçı başta olmak üzere pek çok araştırıcı ve tarihçi Damat İbrahim Paşanın Kanuni’nin kız kardeşi Hatice Sultanla evliliğini inkar edip bu konuda hiçbir belge yok demeye yöneldiğini görmekteyiz. Oysa yıllardır bu konuda yazılan pek çok eserde Bu Paşanın Hatice Sultanla evli olduğu vurgulanmış yıllarca bu milletin nesillerine bu konuda tarih bilgileri verilmiştir. Şimdi ne değişmiştir ki tarihi bilgi değiştirilmektedir. Bence değişen hiçbir şey yoktur. Değişen tek şey artık tarihçilerin ve araştırıcıların iktidarın dümen suyuna girmiş olması ve onların hoşuna gidebilecek onların söylediği her şeyi yeni bir bilgiymiş gibi vermeye başlamalarından başka bir şey yoktur.
Öyle anlaşılıyor ki televizyon ekranlarında oynatılan bu dizi günümüz Osmanlıcılarını ve yeni Osmanlıcılarını oldukça rahatsız etmiştir. Bence kendisine model olarak kabul ettiği Osmanlı yönetiminin en debdebeli en şaşalı dönemini yaşatan şahsiyetini küçültebilecek hareketler olarak gördükleri icraatları bu icraatlar gereği yapılan haksızlıkları haklı hale getirmek için tarihçileri yalan bilgilendirmelere yanlış bilgiler vermelere zorlamalar başlamış olmalıdır. Devam edecek…