Ramazan Ayı İbadetleri ve Bayram Kutlamaları Hakkında Anlatımlar

Şunu da belirtmek isterim ki İslam’ın ortaya çıkısından günümüze gelene kadar geçen zaman süresi içerisinde ramazan ayının ibadetleri ve bu ibadetleri yapacak kişilerin hatta tolumun karşılaştığı güçlükler nedeniyle ifa edilmesinde tuhaflıklar ortaya çıkmaya başlamıştır. Tabiat şartları nedeniyle sosyal yaşam şartlarının değişmesi nedeniyle kişilerin gelir seviyesindeki değişiklikler nedeniyle bu ibadetlerin yapılabilme zorlukları ortaya çıkmış, İslam dininin istediği şekilde yapılabilme olanağı bir oranda azalmıştır düşüncesindeyim.

Çünkü eskiden İslam toplumunda üç sınıf vatandaştan söz edilirdi. Zenginler sınıfı, orta halliler sınıfı ve fakirler sınıfı. Oysa bugünkü toplumda orta sınıf ortadan kalkmış görünmektedir. Bu yüzden oruç ibadeti olsun oruca paralele gerçekleştirilmesi gereken fidye ve fitre ibadetleri yapılırken özellikle fidye ve fitre ibadetleri konusunda ortadan kalkan orta halli sınıfı nedeniyle fidye ve fitreyi vermek sadece zenginlerin gerçekleştirmesine uygun hale gelmiştir.

Artık zengin sınıf bu ibadetleri yaparken kendi dışındaki bütün İslam bireylere bu fidye ve fitre ödemelerini yapabilme durumuna gelirken fakir tabakaya bu ibadet gereği ödenmesi gereken parayı alma olanağını kazandırmış, dolayısıyla fakir kesimin bu ibadetler konusundaki zorunluluğu bence ortadan kalkmış görünmektedir.

Ramazan Bayramı adıyla veyahut bu ramazan ayına has bir nakdi ibadet şekli olan fitre ibadetini yerine getirme imkanı vermesi nedeniyle Fıtır Bayramı adıyla anılan bu bayram İslam kardeşliği açısından çok önemli bir bayramdır.

Gerçi oruç nedeniyle kan şekeri seviyesinde düşmeler yaratabileceği düşünülen İslam toplumlarına şeker tüketimi artışı getirmesi nedeniyle şeker bayramı adı da verilen bu bayram İslam bireylerin yetişkin bireyler kadar çocukların da sevindirilmesine olanak sağlayan bir bayram olduğu da muhakkaktır. Umarız bu bayram kutlamaları da eski dönemlerdeki bayramlar gibi sülalelerin, akrabaların, ailelerin, komşuların, eşin, dostun birbiriyle görüşüp birbirlerine saygı ve sevgilerini gösterme imkanı veren bir bayram olur.

Gerçi ülkemizin bugünkü ekonomik şartları dahilinde geçmiş dönemlerdeki bayramlar ayarında kutlanması oldukça zor görünmektedir. Bayramlarda küçüklerin büyüklere yapması adet olan ziyaretlerin gerçekleştirilmesi de büyüklerin küçüklere vermesi gereken hediye verme olanağını da kısıtlayan ekonomik şartlar ağırlıklı bir şekilde toplumumuzun üzerine çökmüş gözükmektedir.

Bir an için düşünelim İstanbul’daki dar gelirli bir aile atıyorum Erzurum’daki atıyorum Trabzon’daki ebeveynlerini akrabalarını ziyarete girmeye yapması gereken harcamayı gerçekleştirme olanağını maddiyat açısından kaybettiğinden bu tür ziyaretlerin yapılması toplumumuz açısından olanaksız durumdadır. Yine atıyorum evlatlarının veya torunlarının yahut eşin dostun evlatlarının ziyarete geldiğinde büyüklerin dar gelirleri nedeniyle özellikle emeklilerin ve dar gelirlilerin para olarak hediye vermesi, hediye vermesi gerekenin maddiyatsızlığı nedeniyle ortadan kalkmış görünmektedir.

Aynı şekilde dar gelirli bir ailenin gelen eşe dosta yemek veya tatlı ikramı bile oldukça zorlaşmış gözükmektedir. Bırakın bu tür ikramları şeker fiyatlarının yüksek olması nedeniyle şeker ve kolonya ikram etmesi bile pek çok aile için zorlaşmış adeta olanaksızlaşmıştır düşüncesindeyim. Bu şartlar dahilinde ramazan ayının ibadetlerinin zorlaştığı gibi bayram kutlamalarının da gerçekleştirilmesinde bazı zorlukların görülebileceği ortadadır. Bu nedenle diyebilirim ki ramazan ibadetlerini bayram kutlama ve adetlerini de rahat yerine getirebilme olanağı zengin sınıfa ait duruma gelmiştir.

Şunu da vurgulamamız yerinde olur kanaatindeyim. Ülkemiz çapında ve orta doğu ülkelerinde ağırlıklı kutlanan bir bayram olan nevruz bayramının da ramazan ayı içerisinde denk gelmesi bir oranda ülkemiz insanına yaklaşık on gün içerisinde peş peşe iki bayram kutlama imkanını verebilmiştir. Umarım insanımız peş peşe gelen bu iki bayramı da elinden geldiğince yaşayabilme, kutlama olanağını bulabilmiş olsun. Bu iki bayramı kutlayabilme imkanını yaşayabilme imkanının elde edebilen yaşayabilen hemşerilerimize nevruz bayramı da şeker bayramı da kutlu olsun.