Ülkemizde Artan Kadın Cinayetleri Hakkındaki Düşüncelerimiz

Öyle görülüyor ki yakında uygulamaya koyulacağı söylenilen yeni ceza yasası değişiklikleri yeni ceza uygulamaları işlemleri ile ve uzun zamandır çıkacağı dillendirilen genel af uygulamasıyla, pek çok suçlu cezasız kalmayı başaracaklar, yeniden kaldıkları yerden suç işlemeyi sürdüren kişiler olacaklardır. Bu imkanlardan yararlanacak suçlu kişiler toplum arasına bırakılma imkanına kavuşacaklardır.

İşin bu yanı bir yana şahsi düşüncem Türk kadınının medeni haklarını kullanmada erkekler ile kanun karşısında ve toplumsal alanda eşit haklara sahip olma yolunda yaptıkları atılımları çekemeyen kendi görüşleri ve hayat anlayışı açısından tehlikeli gören ümmetçi zihniyet sahipleri tarikatçı kesimler, kadınlarımızı korkutmak için kendi çıkarları amacına uygun olarak kadınlarımızı öldüren yaralayan erkeklerin cezalandırılmasını ortadan kaldırmak için her sahada faaliyet ve etkisini hızlandırmışlar, kadınları öldüren kişilere sahip çıkarak onların cezasız kalmalarını temin edip onların faaliyetlerine devam etmelerine bu yolla kadınların peçe ve kafes arkasına itilmesine hizmet etmelerine olanak sağlamayı sürdürdüklerini düşünmekteyim.

Sözün kısası eğer bugün kadınlarımız öldürülüyorsa ve devletimiz, hukuk sistemimiz insanımızın büyük çoğunluğu mağdurlara sahip çıkmayıp seyirci kalmayı tercih ediyorsa bunun ana sebebi ümmetçi kesimlerin, şeriatçı kesimlerin, cemaatçi kesimlerin kadınları sindirip korkutarak kendi fikirlerine hizmet edeceklerini düşündükleri bu katilleri desteklediklerinden, hukukçulara etki edip bu suçlulara iyi hal dolayısıyla indirimli cezalar vermeleri az cezalar verip korkmadan yeni katliamlar yapabilmek için serbest kalmalarına veya olanaklar bulmalarına imkân sağlamalarıdır kanaatindeyim.

Sonuç olarak şahsi düşünceme göre kadınlar üzerinde uygulama bulmakta olan ve toplumumuzu düşündürmeye başlayan kadın cinayetleri konusunda gerek yönetim sistemimize gerekse hukuk sistemimize etki etmeye çalışan eski rejim yanlılarının, ümmetçi zihniyet sahiplerinin, şeriatçı, tarikatçı ve cemaatçi kesimlerin bu suçları işleyenlere karşı hoşgörülü olmaları, suçluları korumaya yönelmeleri, büyük etki etmektedir.

Bu kesimlerin hoşgörülerinin belki de teşvik edici, kayırıcı davranışlarının kadınlar üzerindeki öldürme olaylarının sürmesinin ana sebebi olacağı düşüncesini taşımaktayım. Umarım cumhuriyetçi ve demokratik sistemimizin Kemalist ve laik sistemimizin sona ermesini, ortadan kalkmasını isteyen yukarıda sözüne ettiğim gruplar amaçlarına ulaşmak yolunda kadın cinayetlerini toplumu etkileme açısından araç olarak kullanmaktan vazgeçerler.

Umarım yöneticilerimiz ve hukuk sistemimizin görevlileri bu durumu fark edip bu durumun yani kadınları hedef alan cinayetlerin ve vahşetin durması için sona ermesi için gerekli tedbirleri alırlar. Unutmayalım ki aile toplumumuzun temeli, kadınlarımız da ailenin sürekliliğinin oluşmasının temeli olduğu hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır kanaatindeyim. İslam dininin ve bütün dinlerin anneye önem verdiği unutulmamalı, özellikle dinimizin anneyi önemseyip dindaşlarımıza “Cennet Annenin Ayakları Altındadır” tabirini kullanarak anneye ve her birisi anne veya müstakbel anne olan kadınlarımız ve kızlarımıza önem ve değer verilmesini isteyip teşvik ettiği hatırlarımızdan çıkarılmamalıdır.

Tabi ki kadınlarımızın da Mustafa Kemal’in ve sistemimizin kadınlarımıza sağladığı hak ve imkanları korumak konusunda kadınları hedef alan cinayet ve vahşetlere karşı durma, önleme konusunda kadınlar arasındaki yardımlaşmayı oluşturma konusunda harekete geçmeleri gerektiğini fark edip bu konularda dernekleşme ve cemiyetleşme faaliyetlerine hız vermeleri gerektiğini kavrayıp dernekleşerek cemiyetleşerek bu tür cinayetlere karşı harekete geçmeyi başarmaları gerektir.

Umarım kadınlarımız bunun farkına varıp harekete geçer, kadının öneminin farkında olan erkeklerimiz de bu konuda kadınlarımıza arka çıkıp yanlarında yer almaya yönelirler.