Karşılıksız Çek Alındığında Ne Yapılmalıdır?
Çek kimin adına düzenlenmiş ise çekin hamili bankaya gittiğinde ve çekin karşılıksız olduğunu öğrendiği takdirde çekin karşılıksız olduğu tespit edilmelidir. Çekin tespitinin ardından da icra takibi başlatılabilir.
Çekin kıymetli evrak olması sebebi ile borçlu kişinin mal kaçırmasından endişe edildiği takdirde ihtiyati haciz kararı da aldırtılabilir. İcra takibi çeki ciro eden kişilere karşı başlatılmalıdır.
İcra takibi yoluna gidileceği zaman öncelikle aleyhinde icra takibi başlatılan kişiye bir bildirim gönderilmelidir. Ödeme emri niteliğinde olan bu bildirim uyarınca borçlu kişiye bir süre verilir. İlgili kişinin 5 gün içinde itiraz etmemesi durumunda icra takibinin kesinleşmesi söz konusu olur.
Kesinleşen icra takibinde borçlu adına haciz işlemlerinin başlatılması talep edilebilmektedir. Çeki ciro etmiş olan borçlu kişinin haciz işlemleri başlatıldığı takdirde mallarına el konabilir. El konulan mallar satıldıktan sonra da alacaklı kişi alacağını tahsil eder. İcra takibi ile yalnızca çekin bedeli değil işleyen faizleri de alınabilir.
Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Nedir?
Karşılıksız çek vermiş olan kişi adına icra takibi başlatılabileceği gibi şikayet yoluna da gidilebilir. Bu durumda suç öğrenildikten sonra 3 aylık yasal süre içerisinde ve her halükarda 1 yıllık sürede şikayette bulunulabilir.
Şikayet olmadığı takdirde herhangi bir dava süreci de söz konusu olmayacağından şikayet şartı bu suç için aranan bir koşuldur. Şikayet şartlarından biri de hamilin çeki bankaya ibrazı ve bunun sonucunda da çekin ödenmemesidir.
Çek karşılıksız çıktığında şikayet için gerekli olan diğer şart da sağlanmış olur. Hamil şikayet ettiği takdirde karşılıksız çek düzenleyen kişi adına ceza davası açılacağından yargılama sonucunda hüküm verilecektir.
Ceza davaları aynı zamanda kamu davası olma özelliğine de sahiptir. Bu davalarda şikayet gerektiren suçlarda şikayetin ardından şikayete tabi olmayan suçlarda ise kendiliğinden savcılık makamı olayı haber alır almaz soruşturma başlatır. Oldukça önem taşıyan bu süreçte tecrübeli bir ceza avukatından hukuki destek almak son derece faydalı olacaktır.
Ceza davaları Ceza Mahkemeleri aracılığı ile görülen kamu davalarıdır. Ceza davaları nedeni ile kişi özgürlüğünü kısıtlayıcı nitelikte ceza alabilir. Bu davalarda savcılık makamı yeterli suç şüphesi içeren delil bulursa iddianame hazırlar ve dava açar.
Açılacak davaya da sonuna kadar müdahil olur. Savcılık makamının bu davalarda iddia makamı sıfatı ile katıldığı görülmektedir. Şikayetten vaz geçilmiş olsa da ceza davaları düşmez. İddia makamı sıfatı ile savcılık makamı ceza davaları sonuçlanana kadar kamu adına davayı takip eder.
Ceza davası sonucunda karşılıksız çek veren kişi için adli para cezası uygulanabilir. Suçlu kişi kendisi için öngörülen adli para cezasını ödemediği takdirde cezası hapis cezasına çevrilebilir.
Bu tür davalarda uzlaşma hükümlerinden ya da HAGB kararlarından da yararlanılabilmektedir. Kişiye çek düzenleme yasağı ya da çek hesabı açma yasağı da yaptırım olarak uygulanabilecekler arasında yer alır.
Kambiyo senetleri arasında sıklıkla kullanılan bir ödeme aracı olan çek bir tür senettir. Bankada hesabı bulunan kişilere belirli kriterleri taşıdıkları takdirde çek defteri verilebilir.
Çek defteri birden fazla yapraktan oluşurken defterin sahibi bu yaprakları borcuna karşılık olarak belirli tutarlarda düzenleyerek alacaklı kişiye verebilir. Çekle ilgili konular Türk Ticaret Kanunu ve 5941 sayılı Çek Kanunu uyarınca düzenlenmektedir.
Çekte vade unsuru bulunmaz bu sebeple çek bir ödeme aracı mahiyetindedir. Uygulama sırasında çeke ileri bir tarih konabildiğinden çeklerin kredi işlevi görmesi söz konusu olmaktadır.