Kadınlar Gerçekten Servet Avcısı Mı?

Kadınlar Gerçekten Erkeklerin Parasının Peşinde mi?

Bence hayır. Bence bu da yine sosyal medyanın, toplumun nedense böyle ısrarlı dayatmalarından biri. Sanki tüm kadınlar para avcısı, zengin erkek avcısı gibi... Aslında hayır, gerçekten hayır. Neden hayır biliyor musunuz? Aslında sanılanın aksine kadınlar zengin değil cömert adam istiyor. Yani zenginlikle cömertlik arasında çok büyük bir fark var takdir edersiniz ki. Çok çok zengin olan, Karun kadar zengin olan ama varyemez olan insanlar var. 5 kuruş para harcamayan, asgari ihtiyaçları dışında hiçbir şey almayan, sosyalleşmeyen, sevdiklerinin; ailesinin, en ufak bir lüksünü -en ufak ama- ihtişamdan uzak isteklerini bile bir çar çur, parayı çarçur etmek gibi gören erkekler de var. Ama tam tersi belli bir maaşla yaşayan, kıt kanaat geçinen, o kıt kanaat maaşla hepsini o maaşı maksimum performansla sevdiklerine çoluğuna çocuğuna, ailesine, sevdiklerine harcamak isteyen erkekler de var ve harcamaya çalışan erkekler de var. Bir şey alamadığında kredi çekmeye çalışan -ki bu çok yanlış, asla olmaması gereken bir şey- ama baktığınızda gerçekten kadınlar erkeklerin parasının peşinde mi?

Bana sorarsanız ben belki de mesleğinden dolayı onlarca, yüzlerce insan, yüzlerce kadınla çalıştım. Gerçek erkek avcısı, zengin erkek avcısı hiç kadın danışanım olmadı. Ama şunu söyleyen oldu; "ya Gonca Hanım, altı üstü bir kahvaltı. Bir kahvaltı ne kadar pahalı olabilir, ne kadar lüks olabilir? Ama hafta sonu kahvaltıya gidelim dediğimde 'ya işte orada peynir, ekmek, zeytin aynı şeyler, boşuna ona o kadar para vermeyelim. Zaten israf oluyor hepsini yiyemiyoruz ki' diye açıklama yapıyorlar." Şimdi bu erkek cömert mi? Yoksa cimri mi? Anlatabildim mi ne demek istediğimi? Ama seanslarımda bunun defalarca örneğini gördüm.

Gerçekten çok küçük şeylere "bunu para harcamaya gerek var mı?" diyen zenginler de gördüm, orta ekonomideki erkekler de gördüm. Yani şimdi bunun yüreği cömertlik mi ilgisi var, yoksa cüzdanı cömertlikte mi ilgisi var? Görüyor musunuz? Burada işte aslında yazının başlığında bunu kastetmiştim. Bence, bana sorarsanız kadınlar yüreği cömert erkek seviyor ve istiyor. Çünkü sürekli ağlayan, yokluktan ağlayan, hayatın pahalılığından ağlayan, -ağlayanı burada mecazen kullanıyorum tabi ki- şikayet eden yani, bu tip erkeklerden ziyade gerçekçi bir şekilde tabii ki paylaşacak, bir hayat arkadaşıyla ya da ailesiyle erkek yokluğu da paylaşabilmeli buna da katılıyorum ama en ufak bir istekte -bakın bu en ufağı vurguluyorum- en ufak bir talepte yokluğu vurgulamak, pahalılığı vurgulamak, hayatın geçim sıkıntısının ne kadar zahmetli olduğunu vurgulamak, işte burası itici olan kısım. Burada yüreğinin cömertliği devreye giriyor erkekte. Bence yüreğin cömertliği tam da burada. Yani burada bir erkek şöyle bir cümle kursa, bu daha karşı tarafı değerli hissettiren ama ve ama o erkeği anlamasını sağlayan bir cümle olmaz mıydı? "-Eşim, çocuğum, sevgilim fark etmez- evet buna ihtiyacın olduğunu ya da bunu çok beğendiğini, almak istediğini biliyorum, farkındayım.

Ama bu ay durumum çok da uygun değil anlayacağın üzere. Bir dahaki ay bunu bir daha değerlendirelim mi?" Bakın bu A versiyonu cevabın, bir de B versiyonundan bahsedeyim; "Zaten hayat pahalı, üç kuruş para kalmadı, kredi kartı dolmak üzere, daha ayın bitmesine 20 gün var, bunu istemen şart mı, önce bir sor bakalım paran var mı, önce bir sor bakalım durumun var mı!?" Bak bu da reddeden bir açıklama, ilki de reddeden bir açıklamaydı. Ama birinde yüreğin cömertliği ortadaydı, yani birinde yürek cömertti ve yapmak isterim, almak isterim, evet haklısın ama durumum yok. Ötekinde de saldırı var. İşte burası çok önemli.

Buraya mim koymak lazım. İşte tam da bu noktada, aslında cömertliğin cüzdanda; hesap bakiyesine değil, gönülde olduğu, dilde olduğu, gönüldekinin dile sağlıklı ve doğru geçtiği, iyi niyetin karşı tarafa çok şeffaf ve doğru geçtiği durumlarda belli olur. Kadınlar sanılanın aksine kesinlikle gönülde cömertliğe, yürekte cömertliğe önem veriyor. Ve bakarsanız çoğu kadın yoklukta varlıkta beraber olduğu erkeği asla yarı yolda bırakmıyor. Evet tabii ki her şeyin istisnası olduğu gibi, zengin erkek avcısı kadınlar muhakkak vardır. Öyle bakarsak zengin kadın avcıları da vardır. Genel olarak şunu söylemek istiyorum ki, genellemeden şunu yapmalıyız bence; bireyselde niyete önem vermeliyiz. Kadınların cüzdanından ziyade gönlünün cömert olduğu erkeklerle daha uzun yolda, daha sağlıklı, daha mutlu bir süreç yaşayacağı, yaşayabileceği de bir gerçek. Burada kadının da kendini sağlıklı bir şekilde ifade edebilmesi lazım. Yani buradaki mesele "hep bana hayır diyorsun, hep yokluktan parasızlıktan bahsediyorsun" dan ziyade buradaki mesele, belki de bu yokluk ve parasızlığın söylenme şekli, ifade edilme şekli. Belki de burada asıl mesele bu. Bunu çözdükten sonra iki taraf yokluğu da beraber kaldırabilecek varlığı da beraber kaldırabilecek.

O zaman yazıyı şöyle sonlandıralım; sadece erkekler değil kadının da cüzdanının zengin olanından ziyade, gönlünün cömert olanı makbul. İyisi bu. Beklentilerimizi kadınlarda da, erkeklerde de doğru ayarlarsak; doğru belirlersek, sağlıklı belirlersek, sürekliliğe önem vererek belirlersek işte bu başından sonuna kadar sağlıklı ilişkileri yürütmemiz için en önemli çözümlerden biri olacak. İyi haftalar.