Zaman nedir?
Yapmak istediklerimiz, yapamadıklarımız ya da yapacaklarımız için ayırdığımız süredir zaman.
Peki bu süreyi nasıl kullanıyoruz hiç düşündük mü? Boş yere, boş işlere harcadığımız zaman dilimi o kadar çok ki, iş işten geçtikten sonra pişmanlık duyduğumuz birçok an oluyor.
Hayat bir tiyatro sahnesi gibi, bize ayrılan zaman içinde, rolümüzü iyi oynamazsak o zaman içinde kaybolmakta bizim elimizde, rolümüzü iyi oynadığımızda da bize ayrılan zamanı dolu dolu yaşamakta, tabi ki bunun farkına varıp rolümüzün hakkını vermemize bağlı bu.
Kaliteli, güzel, mutlu, keyif verici zaman geçirebilmek birbirimize verebileceğimiz en güzel hediye bu hayatta.
Her daim zamanın kısalığından şikayet ediyoruz ya, aslında onu iyi kullanamadığımızdandır bu şikayetimiz. Şikayet etmeyi bırakıp yapmamız gerekenleri zamanında yapmamız gerekir. Gerçekleştirmek istediğimiz ancak, askıya aldığımız hayallerimiz, geciktirilmiş sözlerimiz, gerçekleştiremediğimiz buluşmalarımız, ertelenmiş işlerimiz, bir gün hepsi bize pişmanlık olarak geri dönmesini istemiyorsak bize verilen zamanı en verimli şekilde kullanmamız gerekir.
Bize bu hayatta verilen en güzel şey zamandır. Onu hakkını vererek kullanırsak mutlaka karlı çıkıyoruz işin sonunda. Ama onu hoyratça kullandığımızda da hep zararlı çıkıp, birçok pişmanlıklar biriktiriyoruz. İşte bu durumda zaman acımasız yüzünü bize göstermiş oluyor.
Bize bahşedilen zamanın her dakikasını, her saniyesini öyle dolu dolu isteğimize göre yaşayalım ki nedenlere, niçinlere, keşkelere, pişmanlıklara fırsat kalmasın. Elimizden istemediğimiz halde su gibi akıp giden zaman bizi bitireceğine, biz onu en güzel şekilde yaşayarak bitirelim. Zaman içerisinde yapmış olduğumuz bu yolculuğu, biriktirdiğimiz güzel anılarla pişmanlık duymayacağımız geçmişe özlemle bakarak, gerçekleştirmek istediğimiz şeylerinde hayalini kurarak geleceğe umutla bakarak tamamlayalım.
Ne demiş ünlü bir düşünür; “Hayatınızı seviyorsanız zamanınızı boşa harcamayınız, çünkü zaman hayatın kendisidir”.
Sevgiyle kalın…