DOST SIFATINI HAK ETMEYENLER

“Gönül yelpazeni her insana açma ak dediğini kara kara dediğin ak çıkabilir. Güven duyduğunu zannettiğin insan en ihtiyaç duyduğun anda, yanında değilse o insan dost diye nitelendirdiğindir” Demişti çok sevdiğim bir dostum, o vakitler buna anlam verememiştim. Benim güvendiğim dost diye bildiğim kişi, nasıl en zor zamanımda yanımda olamazdı dedim. Fakat çok yanılmışım insanoğlu öyle bir varlık ki, menfaati uğruna her şeyi yapabiliyor. Başımıza gelen herhangi bir durumda, anlamadan dinlemeden yargılıyor. Bu konuda üzen kıran insanlara bir zamanlar biz değer verip, kucak açtık. Gönlümüzün en hassas yerine dokunmasına izin verdik ve ne acı ki o insanları tanıdığımızı zannettik.

Biz bu insanları bir kere sevmişiz yüreğimizi açmış gönlümüze buyurmuşuz, arkadaştan ziyade dost olarak nitelendirmişiz. Evimize gelip soframıza buyuran, bir anda arkasını dönebiliyor acı gerçek. Burada kimin ne olduğunu anlıyoruz aslında. Nasıl davrandığını ve bizim nasıl davranmamız gerektiğini deneyimliyoruz. Hüsrana uğruyoruz ve kendi kendimize nasıl olur da yıllardır beni tanıyan insan, bir anda bana arkasını dönüp gidiyor diye kafamızda bir sürü soru işareti belirliyor.

İnsanların gerçek yüzünü yaşadığımız herhangi bir sorun da, manen yanımızdaysa her zaman varlığını hissettiriyorsa, veya tam aksini yapıyorsa anlıyoruz. Yıllardır dost diye saydığımız sevdiğimiz kişiler, yaptıkları davranışlarla dost sıfatını hak etmiyorlar. Peki biz bu insanların gerçek yüzünü sadece, deneyimleyerek mi anlayabiliriz? işin iç yüzünü herhangi yanlış davranış yaptığı zaman, gözlemleyerek değil! yaşayarak anlayabiliriz.

Öyle ki değerinden fazla değer veriyorsak, yapmış oldukları davranışı o insanlara konduramayız. Yüzleşmek istersiniz ancak bu kişiler zeytinyağı gibi üste çıkar, değmez böyle davranış sergileyen insanlara. Mesafeli davranışla uzaklaştırabilirsiniz. Öyle bir şey fark ediyoruz ki yüz yüze konuştuğumuz insanlar, yüzümüze başka türlü arkamızdan başka türlü konuşuyorlar. Bu tür davranışta bulunan insanlar zaten arkadaş dost sıfatını asla hak etmiyorlar. Saygıyı, sevgiyi, verdiğiniz değeri hak etmeyen hiç kimseye vermeyin. Böylece yaşadığınız deneyimler doğrultusunda doğru olanı yapmış olursunuz.