GEÇMİŞE TAKILAN ODAK NOKTASI

Çevremizde gördüğümüz üzere birçok insanın sıkıntısı, problemi, derdi, tasası, endişesi var olmaktadır. İnsanlar yaşadıkları her şeyi bir başkasıyla paylaşınca, rahatladıklarını düşünmektedir. Ancak bu çaba boşuna çünkü yaşananları anlattıkça, defalarca bir senaryo gibi gözünüzde canlanır ve birçok defa aynı sahneyi izlersiniz. İçinizin rahatladığını boşaldığınızı zannedersiniz, lâkin aksine daha çok büyütürsünüz. Bir insanın hâliyle hallenmek, empati kurmak güzel bir şeydir, fakat bir yere kadar. Yaşananları siz bir tanıdığınıza anlatırsınız, o başka birine örneklendirerek anlatır ve daha çok büyütüp anlatma olasılığı yüksektir. Böylelikle sizin yaşamınıza da yansır.

Özellikle kadınlar konuşmayı çok sever bir yakını tarafından dinlenmek ister. İçimizdeki problemleri kafanıza takıp büyümesinin önüne geçmek için ne yapabiliriz? bu konuda en önemli olan geçmişte yaşananları defalarca anlatmamaktır. Yaşanan her neyse tabii ki unutulamaz ama devamlı anlatmak, insanın enerjisini tüketerek yorar. Yaşananları geri alabilir miyiz? tabii ki hayır öyleyse geleceğe odaklanmamız icab eder. Bazı insanlar bu durumu içine atar böyle yaptığı için dışına yansıtır, kendi içinde kurar başrolde oynayan oyuncu gibi canlandırır. Karşısındaki insanlar anlamaz olup biteni, bu durumda yapılması gereken çözülmesi zor bir sorun ise, danışmanlara anlatarak çözüm sağlayabilmektir. Sorun yaşadığınız insanları kafanıza takmak yerine, o kişiler karşınızdaymış gibi bir sandalyeye oturup, gözünüzde canlandırarak içinizden geçen her neyse söyleyebilirsiniz. Böylece içinize atmaz ve birçok insana anlatma gereği duymazsınız.

Bir başka çözüm yolu ise yaşanan sıkıntıların problemlerin hepsini, elinize bir kalem alıp kağıda yazın. Söylemek isteyip söyleyemediklerinizi anlatın ve daha sonra o kağıdı yakın, bedeninizin rahatladığını hissedeceksiniz. En önemli olan Allaha anlatmaktır. Siz bir filmde oynayan başrol oyuncusu değilsiniz! Başka insanlarla diyaloğa geçerek anlatınca rahatlamış olmuyor, aksine daha çok sıkıntıya giriyorsunuz. Yaşanan her şeyi tekrar yaşamak ister miydiniz? hayır öyle değil mi? öyleyse hemen harekete geçelim. Odak noktamız geçmişte kalmasın dün dünde kalmıştır, sizin yarınlarınız var. Şuan karar verip eyleme geçme zamanı, kendi hayatınıza yön vermek en doğrusu olacaktır. Hz. Mevlânâ “Dertlerine misafir gibi davran” demiştir,” misafir gibi davranırsan onlar da misafir gibi hareket eder, geldikleri yerde kalmayıp giderler.” Misafirleri yolcu etme zamanı gelmedi mi?