Şükretmek Allah’ın verdiği her nimete şükür edâsında olmak çok önemlidir. Genellikle elimizde olan nimetin değerini elimizde olunca anlamayız, tâki elimizden gidinceye kadar... Rabbim bize öyle güzel nimetler sunar ki, birçoğumuz bu nimetlere şükür edâsında bulunmayız. Hâlbuki şükür nimeti arttırır. Şükretmek esasen hayatımıza katkı sağlar. Pekâlâ nimet olarak nitelendirdiğimiz şeyler nelerdir? Hayatımızda bulunan her şey nimettir, örnek verecek olursak; mesela bize hizmet eden vücudumuz nimettir. Bu konuda yaşanmış bir hikâyeden bahsetmek istiyorum.
On bir ayın sultânı Ramazan ayında genç kız iftar hazırlığında koşuşturur. Onun için en güzel günlerden bir tanesidir. İftar sofrasını hazırlar, daha sonra çay demlemek için mutfağa geçer. Sıcak suyun kaynamasını beklerken, tam o sırada çay demlerken başı döner ve bir anda kaynayan su üzerine dökülür. Çığlık çığlığa acılar içinde kıvranır vaziyette, ambulansın gelmesini bekler. Gözleri yaşla dolmuş acı çekiyor “Allah’ım yardım et.” Diye yardım dilerken apar topar hastaneye gider. Devamlı Annesini çağırıyor ve yardım etmesini istiyorken, ablasının geldiğini görünce elinden sımsıkı tutar. Gözleri yaşla dolu acılar içindedir. Çünkü bacağına dökülen suyun yanık tedavisinin en üst seviyede olduğu, doktorlar tarafından iletilmiştir. Ablası yanında ona destek çıkarken, manevî ablası durumun ehemmiyetini öğrenmiş olmalı ki, öz ablasına telefon açar. Canı acıyan genç kızla kısa bir görüşme sağlar. –“Nasılsın canım geçti geçiyor daha iyi olacaksın Allah'ın izniyle.” Der genç kız ağlayarak konuşurken buna cevaben “Evet canım acıyor hem de çok acıyor. Şükürler olsun bu acıyı hissediyorum, hissetmeseydim bacağım olmasaydı ne olurdu” Der “Manevi ablası konuya canın acımasına rağmen, bu açıdan bakman çok güzel diye cevap verir ve şifalar diler.”
Uzun bir tedavi görür ve devamlı hayatında seçim yapar, canı her acıdığında “Hamdolsun Rabbim sana hamdolsun, bu bana verilen imtihan kolaylıkla şifalanıyorum.” Diye içinden konuşur. Çevresindeki herkes herhangi bir insanın yaşamından kesitler anlatır. Dolayısıyla bu durumdan bir hayli bunalmış vaziyet halindedir. Lâkin buna rağmen asla isyan etmez, hamd etmekten vazgeçmez. Baya yol kat etmiş ve çok şey fark etmiştir. sağa sola dönerek yatmanın, hızlı hareket halinde bulunmanın, ayakkabı giymenin, ayakta namaz kılmanın büyük bir nimet olduğunu yaşamış olduğu durumdan anlar. Bu vaziyetin hayatına katkı sağladığını fark eder. Çünkü devamlı “Nasılsın” Diye sorduklarında “Hamdolsun çok iyiyim daha iyi olacağım.” Demiş hamd etmiştir ve şükretmekle nimetini arttırmıştır. Anlattığım bu hikâye olumlu nitelikte yaşanan duruma, farklı bakış açısıyla bakan bir genç kızın hikâyesi ve bu durumdan bizim almamız gereken pay, şükretmenin Allah'ın her nimetine hamd etmenin, ne kadar önemli olduğunun göstergesidir. Yaşadığımız her şey olumlu ya da olumsuz hayatımızda var olur. Birçok insan nimet denildiği zaman, yemek içmek gibi algılayabilir. Fakat yaşanan bu hikâyede de göründüğü üzere, hayatımızda Allah'ın verdiği birçok nimetin olduğunun göstergesidir. Şimdi siz söyleyin şükretmek mi önemli, yoksa isyan bayraklarını çekerek dalgalandırmak mı?
Esenlikle kalın.