Geçtiğimiz günlerde Belgrad ormanında yaşanan bir kadının kaybı ile birlikte cadılık mesleği ve cadılar konusu gündeme geldi. Cadı, birçok din ve mitolojide kötülüğe hizmet eden, doğaüstü güçleri olduğuna inanılan özellikle kadınlara verilen bir isimdir.
Tarihte ise en ünlü cadılar Bargarran cadıları olarak bilinmektedirler ve büyü yaptıkları için Batı Avrupa’da toplu katliamlara uğramışlardır. Danimarka’da büyücülük yaptığı gerekçesiyle idam edilen son kişi olarak bilinen cadıya ise işkence yapıldığını, kafası kesildiğini ve yakıldığını sosyal medyadan öğrenebilirsiniz.
Belgrad ormanında dört günün sonunda canlı bulunmasına rağmen kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden kızcağızın cadı olup olmadığı konusunda net bir kanıtın olmamasına rağmen ülkemizde verilen cadılık eğitiminin (witchcraft eğitimi) varlığına çevresindeki insanların verdiği ifade ve beyanlarla kanaat getirildi.
Bu eğitimin varlığıyla birlikte ise kafalarda bazı sorular da oluşmaya başladı. Peki, cadılık yalnızca eğitimle öğrenilebilen bir şey midir? Bu eğitim nelerden oluşmaktadır? Berberin yanına verilen çırak misali bu iş öyle kolayca öğrenilebilmekte midir?
Araştırmalarım sonucunda, Witchcraft eğitiminde yani cadılık derslerinde öğretilen bazı konuların şu başlıklar altında; Doğa ile bağlantı, Astroloji. Ritüeller ve ilahiler, şifalı otlar, büyü ve tılsımlar, meditasyon, tarot ve spiritüel pratiklerden oluştuğu söylenmektedir.
Tabi bir de tüm bu kadar karmaşanın içerisine Astral yolculuk denilen ruhla yapılan gezileri de eklediğimizde bu durum tam da içinden çıkılmaz bir hale dönüşmektedir. Bu işleri yaparken ne yenilip, ne içiliyor da kafa bu kadar değişik oluyor bilmiyorum ama bu tarz yurt dışından ülkemize sokulmaya çalışılan garip akımlardan öncelikle çocuklarımızı ve kendimizi korumaya çalışalım diye düşünüyorum.
Bize bilimle uğraşan mantığa, akla yatkın gelecek nesiller gerekmektedir. Onun içinde temiz bir beyin ve sağlam bir psikolojiye sahip bireyler yetiştirmeliyiz. Özellikle çocukların okudukları kitaplara ve izledikleri filmlerin gözlemlenmesi ve ebeveynlerin dikkatle takip etmesini öneririm. Bilgisayar oyunları aracılığıyla kurulan bağların ise aileler tarafından bir tehlike olarak görülmesi ve yalnız başına kullanımına izin verilmemesini tavsiye ederim. Sevgiyle kalın…