SON DAKİKA

TAŞLARA YAZILAN ÖYKÜLER

Yazının Giriş Tarihi: 06.04.2025 09:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.04.2025 09:08

Bu aralar elimden düşürmediğim hatta ikinciye okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum sizlere. Yazarı Yüksel Karahan isimli bir ağabeyimizin yazdığı “Taşlara Yazılan Öyküler” isimli bu kitap minik minik hikâyelerden ve denemelerden oluşuyor.

Yazarıyla hiç tanışmadık hatta karşılaşmadık bile. Beni kitapta geçen hikâyeler çok derinden etkiledi hatta kahkahalarla güldürdü bile diyebilirim. Toprak kokan ve geçmişte var olan henüz bozulmamış duyguları anlatan bu sayfalardan sizleri de haberdar etmek istedim. Temin edenlerin şiddetle okumasını tavsiye ederim. Kitabın yazarı da beni tanımaz. O nedenle reklam falan olduğunu düşünmenizi istemem. Reklamsa da bence iyi ve güzel şeylerin reklamı olmalı öyle değil mi?

Kitabında bir hikâyesinde nasıl 10 puan aldığını ve ortaokulu Artvin Borçka’da okuduğunu anlatan yazar köylerinin isminin “Damar” olduğundan ve bakır madenin çıktığını not düşmüş. Diğer hikâyelerin hepsinde farklı konulara değinilmiş.

“Ortaokul Artvin Borçka Damar Ortaokulunda okudum. Bir köydür Damar.( Bakır madenin çıktığı köy) Edebiyat öğretmenim Nuri Aksakal okumayı sever. Öğrencilerini okumaya teşvik eder; birçok yöntemlerde uygulardı. Kitabın, yazarın ismini verir, biraz da övgü katar ve bir hafta sonra kitapla ilgili bilgi isterdi. Bunu yapmayan öğrenci ne yeterli not alabilir ne de dersi geçebilirdi. Yine bir gün öğrencilere kitap ve yazar isimleri veriyordu. Bana da Namık Kemal’in “Cezmi” isimli kitabını söyledi. Artvin’e sipariş verdik kitap geldi. Başladım okumaya ama kitaptan hiçbir şey anlamıyordum. Kitabın yoğun Osmanlıca kelime kullanılan üslubuyla, bir ortaokul öğrencisinin altından kalkması mümkün değildi. Kitapla tabir yerindeyse bir hafta savaştım. Ve son derste Nuri Hocam beni tahtaya kaldırdı.

‘Anlat oğlum kitabı!’ dedi. Dedi ama ben bir şey anlayamadım ki anlatayım. Tahtada durdum durdum dedim ki; ‘Arkadaşlar, ben şimdi size kitabı tam olarak anlatayım. Nuri hocam sağolsun beni çok sever, özel ilgilenir, ders çalıştırır, anlamadığım dersleri anlatır. Ne derdim olsa yanına giderim, beni hiç geri çevirmez, şiir yazarım ilgilenir; bana yol gösterir. Ancak bana not vermeyi de hiç sevmez. Geçerli bir not almayayım diye elinden geleni yapar. Tüm arkadaşlara Ömer Seyfettin’den, Rıfat Ilgaz’dan, Yaşar Kemal’den kitap ismi verirken bana Namık Kemal’den Cezmi’yi verir. Bilir ki bunu benim anlayacağım yok hocam sağolsun ama daha beş aldığım vaki değil. İşte arkadaşlar hocam beni böyle seviyor’

Sınıf başladı gülmeye, bu arada hocam da çok güldü. Bir yandan da çıkardı not defterini ve ‘Al sana on!’ diyerek aldığım ilk onu yazdı. Seni seviyorum öğretmenim.”

Artık kitapta yazan diğer hikâyeleri de siz temin ederseniz bir şekilde okumuş olursunuz. Kitaplardan ve okuma alışkanlığından ise asla vazgeçmeyin Ben sizlere okumayı teşvik amaçlı bir kitap önermiş oldum. Sevgiyle kalınız…

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bandirma Yasam En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.