Adamın biri ideolojisinin bulunması için karakola gider: “Sevgili ideoloji evine dön. Bak Libya’da, Suriye’de, Irak’ta Afganistan’da Müslümanlar birbirlerini doğuruyor. ‘Ne olur daha fazla felaket başımıza gelmeden evine dön’ dedim ama dinlemedi. Buraya gelmeden önce tüm gazetelere ilan verdim yine sonuç alamadım” der.
İdeolojisini kaybeden adamı dinleyen memur, adamın haline acıyarak;
-Ülke dışına kaçmasın. Zira bu sıra dışı kaçmalar moda oldu da…
İdeolojisini kaybeden adam:
-Dalga mı geçiyorsunuz Allah aşkına. Artık ideolojilerin kaçabileceği bir ülke kaldı mı?
-HAKLISINIZ… Peki, ümidimiz yok ama isterseniz kaydını alalım. Eğer bize gelirse size haber veririz.
-Teşekkür ederim.
-Doğum tarihi?
-1917.
-Burcu?
-Metafizikle arasının iyi olduğu söylenemezdi.
-Biraz tarif edin öyleyse.
-Sert bakışlı ama yufka yürekliydi aslında. Enternasyonaldi… Dünyanın her köşesindeki haksızlıklara başkaldırırdı. Enine çizgiliydi. Üzerinde sevgi, kardeşlik, dayanışma motifleri işliydi. Din ve ırk kavgalarından uzak dururdu. Rock dinler ama herkesi severdi…
-Ooo beyefendi böyle bir ideolojiyi kim kaybetmiş siz bulasınız?
-Ben kaybettim efendim…Ben…Üstelik kördü ama badem gözlüydü…
-Hep aynı hikaye.. İdeolojinize sahip çıkmaz, sonunda bize gelirsiniz. Sizler gibiler ideolojinize sahip çıkmadığınız için ülke bu hale geldi. Yine de bizlere uğrarsa size haber vereceğiz…
Adam boynu bükük polis memurunun yanından ayrılırken, bir kasetçalar dükkanından şöyle bir şarkı çalınıyordu:
İdeolojimi kaçırdılar
Daldan dala uçurdular
Geh bili bili bili…
Not: “Peynir Gemisi” adlı kitaptaki bir öyküden esinlenilmiştir.