NE YAZACAĞIMI BİLEMEDİM?..

“Çarşıda pazarda, pahalılık hat safhada

Boş laflara bakmayın, halkın başı darda

Bütün fiyatlar böyle giderken hep böyle dörtnala

Vatandaş halinden memnun diyen makama aşırı düşkün …”

Merhabalar.

Sohbetimize Rahmi Turan‘ın ve bizimde ilave ettiğimiz bir dörtlüğüyle başladık. Konumuz hayat pahalılığı olunca, üst üste gelen zamların halkımıza büyük sorun yaratırken, böyle bir dörtlük, günümüzün en güzel özetidir bence…

Kuzeyimizde, güneyimizde savaş belası…

Ülkemizde enflasyon rezalet…

Yaşamımızdaki sefalet...

Katledilen demokrasi…

Siyasallaşmış bir yargı…

Susturulmuş basın…

Ekonomideki kriz…

Cari açık belası ve borç alarak yaşamaya çalışan bir ülke…

Ülke insanımızın sadaka toplumu haline mi, yabancılara satıldığı iddia edilen topraklara mı, yoksa ülkemizin göçmen istilasına kavgasına mı üzülelim?

Parayla satılan T.C. vatandaşlığına mı, halkı geçim sıkıntısı çekerken, 3-5 maaş aldığı dillendirilen bürokratlara mı, siyasi arenadakilerin İnsanlarımızı kutuplaştırmalarına mı, yoksa vatandaşlarına porsiyon küçültülmesini tavsiye eden idarecilerimize mi kızalım?

Kızmak ile üzülmek aynı pota içinde görünmeye başladığı için, yaşadığımız bu ruh bozukluğu içerisinde bir yazar olarak, güzel şeyler yazmak isteseniz bile yazamazsınız…

Ve ister istemez satırlarınıza döktüğünüz cümleler, yazınızı ağlama duvarındaki yazılara dönüştürür. Ve bu kafa dağınıklığı içerisinde yazınızın sonunu nasıl bağlayacağınızı bilemez, Rahmi Turan’ın bir başka dörtlüğüne sığınırsınız.

“Çatı sallanıyor, gemi batmakta

Siyasiler yarışıyor, çalım satmakta

Şöyle yaparız, böyle yaparız derler ama

Üstlerine yoktur palavra atmakta.”